Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023’te meydana gelen ilk depremde, Adana’nın Çukurova ilçesi Güzelyalı Mahallesi’ndeki Alpargün Apartmanı’nın yıkılması sonucu 96 kişi hayatını kaybetmişti. Deprem sonrası, binanın müteahhidi ve teknik uygulama sorumlusunun (TUS) Hasan Alpargün, KKTC’ye kaçtıktan sonra yakalanarak Adana’ya getirildi. Gözaltına alındığında gazetecilerin, “Yaptığınız binanın çökmesiyle ilgili ne diyeceksiniz?” sorusuna “Mukadderat” şeklinde yanıt vermişti.
62 KEZ MÜEBBET CEZASI VERİLDİ
Hasan Alpargün, 13 Şubat 2023 tarihinde tutuklandıktan sonra, Adana 12. Ağır Ceza Mahkemesi, 27 Eylül 2024’te düzenlenen karar duruşmasında “olası kastla birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan toplamda 62 kez müebbet ve 865 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ancak Adana Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesi, bu cezayı hukuka aykırı bularak bozarak dosyayı yerel mahkemeye geri gönderdi. Buna rağmen, Adana 12. Ağır Ceza Mahkemesi, istinafın bozma kararına rağmen aynı cezayı tekrar verdi.
BİR NEBZE ACIMIZI DİNDİRDİ
Depremde yaşamını yitiren Coşkun Ailesi’nin yanı sıra, kedileri “Tiny” için de kabir yerleri belirlendi. Ayrıca, Bekir Coşkun’un Hacıbeyli Kabristanı’nda ailesi adına depremden bir yıl önce ismini ve anne babasının adını yazdırdığı bir hayır çeşmesi yaptırdığı da öğrenildi. Vefat eden Coşkun Ailesi’nin eniştesi Mahmut Ayaz, “Bu karar çok güzel bir karar oldu. Bizim kayıplarımızı geri getirmez ama kimse üç kuruş için bir daha kötü şeylere imza atmaz. Bir nebze acımızı dindirdi ama asıl olan, bundan sonra müteahhitlerin üç kuruş için kimsenin hayatıyla oynamamasıdır.” şeklinde ifade etti.
MAHKEME SÜRECİ SIKINTILI GEÇTİ
Bekir Coşkun’un kardeşi Vedat Coşkun, verilen kararın adalet duygusunu pekiştirdiğini belirterek, “Mahkemenin verdiği karar bizim için sevindirici ama keşke bu olaylar hiç olmasaydı. Depremden bir yıl önce kardeşim kendi ismini yazdığı bir hayır çeşmesi yaptırmıştı. Böyle olacağı bilinemezdi zaten. Mahkeme süreci bizim için çok sıkıntılı geçti. Biz bir daha böyle şeyler yaşanmasını istemiyoruz.” ifadelerini kullandı.
İNSANI DEPREM DEĞİL BİNA ÖLDÜRÜYOR
Bekir Coşkun’un ağabeyi Sedat Coşkun, kardeşi ve ailesinin duygusal anlar yaşadığını aktararak, “Ağabeyim DSİ’de görevliydi, yer altı sularının tek kontrol mühendisiydi. Gelinimiz çok başarılı bir öğretmendi. Yeğenim Tahsin, depremden üç ay önce ziraat mühendisliği diplomasını almıştı. Mesleğinin baharındaydı. Mesleğini hile ve hurdayla kazanan bir müteahhidin esiri oldular maalesef. Mahkeme sürecinde Türkiye’ye emsal olacak bir karar verdiler. Böyle hakimler var dedirttiler. Var olsunlar, sağ olsunlar. Bizim için bu ceza acımızı hafifletmez ama hem müteahhitlerin hem de denetimden sorumlu kamu görevlilerinin daha dikkatli olmalarını diliyoruz. İnsanı deprem öldürmüyor; insanı binalar öldürüyor. Buna mukadderat deyip geçemeyiz. Sanık, ’98 depreminde yıkılmadı’ diyor ama mahkeme dosyasında o yıl çatladığı ve sıva ile kapatıldığı tespit edildi. Bu göz göre göre gelen bir felaket. 5. katta oturuyorlardı, evi değiştirmek istiyorlardı. ‘Uygun bir ev bulalım, emekli olunca bakarız’ demişlerdi.” şeklinde konuştu. Aile fertleri kabristan başında dualar etti.
then "Add to Home Screen"