CHP GENEL BAŞKANI ÖZGÜR ÖZEL’DEN SERT ELEŞTİRİLER
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Düzce’de gerçekleştirdiği mitingde gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Son zamanlarda CHP’li belediyelere yönelik gerçekleştirilen operasyonları ve gözaltı süreçlerini kapsamlı bir şekilde eleştiren Özel, bu operasyonları “19 Mart Darbesi” olarak tanımladı. “Düzce ne AKP’nin ne başkasının kalesidir, sadece milletin kalesidir” diyen Özel, miting yapmamaları için kendisine yapılan uyarılara ise “Düzcelilerin vicdanını unutmuşlar” yanıtını verdi.
YARGI DARBE İDDİASI VE EKREM İMAMOĞLU
Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile ilgili yürütülen soruşturmalara da dikkat çekerek, bu süreci bir “yargı darbesi” olarak nitelendirdi. “Bu kez tankla değil, savcı cübbesiyle geldiler” diyen Özel, İmamoğlu hakkında henüz bir iddianame olmadan gözaltı sürecinin başlatıldığını vurguladı. Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçmişte benzer suçlamalarla karşılaştığını ancak asla tutuklanmadığını hatırlatarak, mevcut uygulamaların siyasi amaçlar taşıdığını savundu.
Bunun yanında, 19 Mart sabahı gerçekleştirilen operasyonun ekonomik boyutlarına da değinen Özel, operasyonun Türkiye’ye maliyetinin 60 milyar doları geçtiğini ifade etti. Bu miktarla emeklilerin maaşlarının artırılabileceğine, çiftçilerin borçlarının silinebileceğine ve işsizlerle atanmayan öğretmenler için çözümler üretilebileceğine dikkat çekti. “Bu para, Ekrem İmamoğlu cumhurbaşkanı olmasın diye harcandı” diyen Özel, Hazine’den yapılan harcamaların ileride hesap vereceğini öne sürdü.
SAVCILARA KUPLA SAVUNU
Özel, CHP’li belediyelere yönelik yürütülen soruşturmaların taraflı bir şekilde yapıldığını ifade ederken, özellikle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nı hedef aldı. İmamoğlu dönemine ilişkin odaklanılırken önceki dönemlerin göz ardı edildiğini belirten Özel, “Bu bir adalet arayışı değil, siyasi bir kumpastır” dedi.
MÜCADELE MESAJI
Özel, bu şekilde devam eden tehditlere karşı son sözlerini ise şu şekilde tamamladı: “Bu tehditleri yapanlara sesleniyorum: Ben iki emekli öğretmenin oğluyum. O koltukta Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün emaneti var. Bu mücadeleden geri durmayacağım. Biz Kuva-i Milliye’yiz, senden mi korkacağız?”