Tümgazeteler.com'un haberinin başlığı kinayeden ibaret…
Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek, katıldığı bir TV programında, Türkiye`nin nasıl güllük gülistanlık olduğunu anlatmış.
Geçen günlerde yayınlanan bir haberde Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek, ülkemizin nasıl iyi bir durumda olduğunu anlatmış.
Sanıyoruz, direkt söylemeye dili varmamış ama tüm konuştuklarından, "Ülkemizin zenginleştiği" gibi bir sonuç çıkıyor. Çok isteriz, Sayın Hükümet Üyeleri`nin, çıkıp, "Türkiye zenginleşiyor" diye net bir açıklama yapmalarını.
Merkez Bankası`nın son açıkladığı rakamlara göre, şu anda Türk Halkı her yıl ürettiğinden 45 milyar dolar fazlasını harcıyor. Özel sektör ve kamu borcunun toplam 580 milyar doları aştığı dillendiriliyor. Herşeyi dışardan alıyor. 2 keçi bir koyun bile yetiştiremiyor ithal ediyoruz. Kazandığından fazlasını harcayan insanın zenginleşiyorum diye övünmesi ne ise hükümetin yaptığı da odur! Çocuğun bile anlayabileceği yalın gerçek, Türkiye`nin fakirleştiğidir. Bu durum ne kadar sürdürülebilir?
Herşeyden önce şunu samimiyetle belirtmek istiyoruz: Ak Parti İktidarı`nın memleketimize büyük faydaları olmuştur.
Pek çok atılım, devrim niteliğinde işler yapılmıştır.
Kurumlar vergisi oranlarının %20`ye çekilmesi daha önce hiçbir iktidarın cesaret edemediği bir devrimdir.
Ve malesef, Ak Parti`nin şu anda ciddi bir alternatifi yoktur.
Diğer yandan, o televizyon programında, (en azından tapelerinde), Sayın Bakan`ın dış ticaret açığı hakkında doyurucu bir açıklamasını göremedik. Varsa yoksa GSMH`deki yalancı artışı ön plana çıkartıyorlar.
Bu seneki dış ticaret açığı rakamlarının 45 milyar doları bulması bekleniyor.
Eğer bu rakamı küçümsüyorsa, Sayın Bakanı bir odaya koyalım, bakalım 45 milyar dolar nakit parayı saymaya ömrü yetecek mi
Biz hesapladık! 45 milyar doların her birinin 100 dolarlık banknotlar olduğunu farzetsek, saymaya bir insan ömrü yetmiyor. Sayın Bakan da, böylesine önemli bir konuda tek bir laf etmiyor. Programı yapan "televizyoncu" da, bu konuda bir kelime sormuyor!
ABD bile benzer durumu sürdüremed
Sayın Bakan, "özel sektörün borcu ile devletin borcunu karıştırmayın" diyor.
Amerika`da ortaya çıkan ve tüm dünyayı etkileyen son kriz Amerikan Devleti borçlu olduğu için mi çıktı?
Yoksa Amerikan Halkı`nın aşırı tüketim eğilimi ve borçlanması sonucunda mı ortaya çıktı?
Amerikan dış ticaret açığı devasa boyutlara ulaşmıştı. Bedava para basarak dünyaya kullandırtan ABD bile dış ticaret açığını ve hane halkı tüketim çılgınlığını sürdüremezken Türkiye bu işi ne kadar sürdürebilir?
Makro İktisat 101 Dersi: Çarpan etkisi
Kaç yıldır yazalım yazalım diyoruz, gözümüzün önünde "gözbağcılığı" yapan hükümete zaman veriyoruz.
Ama artık, hiç ekonomi dersi almamış insanlara da gerçekleri anlatmak gerek:
Makro ekonomi dersinin ilk yılında, ekonomide Çarpan etkisi öğretilir.
Bu matematiksel hesaba göre, örneğin Türk ekonomisine, dışardan, örneğin borç yolu ile bir miktar para girdiğinde, Gayri Safi Milli Hasıla, kaçak oranı denilen bir parametreye de bağlı bir formüle göre artar.
Çok detaylarına girip insanların kafasını karıştırmak istemiyoruz. Fakat, Türkiye`deki kaçak oranına(buna kabaca vergi ve tasarruf da diyebilirsiniz) %40 dersek …
Türkiye dışardan, örneğin, 1 milyar dolar borç aldığında, GSMH 1x(1/(40/100)) = 2.5 milyar dolar artacaktır.
Yani borç bulduğunuzda işler bu kadar kolaylaşıyor. Dışardan 10 milyar dolar getir, GSMH 25 milyar dolar artsın. Dışardan 100 milyar dolar bul, GSMH 250 milyar dolar artsın.
Sizi dışardan birileri beslediği sürece, GSMH ile, göstermelik bir refah unsuru olarak hava atabilirsiniz. Fakat aslolan, aldığınız o borcu gerçek üretime dönüştürüp dönüştüremediğinizdir. Yukarda, Merkez Bankası`nın resmi rakamlarının anlattığı korkunç gerçek ise, Türkiye`nin aldığı borcu har vurup harman savurduğudur. Hem de senede 45 milyar dolar!
Sayın Bakan da elbette bu dersi aldı ve gerçeği çok iyi biliyor. Aynen "deha çocuk" Sayın Ali Babacan gibi. Aynen "halk adamı" Sayın Recep Tayyip Erdoğan gibi. Ama iş gerçeklere gelince "halk adamlığı" bitiyor da, "Halk avamdır. Bu hesaplardan anlamaz" zamanı mı geliyor?
Sıcak para da ciddi bir tehlike.
Fakat, dış ticaret açığı ülkemizin kabusudur.
Bu konuyu görmezden gelmenin vebali büyüktür. Bu millet eninde sonunda gerçekle yüzleşecek ve kendisine kim yalan söyledi ise, faturasını önüne koyacaktır.
Sayın Bakan Mehmet Şimşek`in tertemiz bir yüzü var.
Gerçekten iyi niyetli olduğuna inanıyoruz.
Siirt`ten yetişmiş, bakanlık koltuğuna kadar pek çok başarıya imza atmış.
O hükümetin pek çok üyesinin de benzer hikayeleri var.
Fakat, dünyada ve Türkiye`de gücü elinde bulunduran bir kaç büyük piyasa çakalının menfaatleri uğruna halkımızdan gerçekleri gizleyen bir pozisyonda bulunduklarını düşünüyoruz.
Bu uyarılarımızı tüm iyi niyetimizle yaptığımızın bilinmesini istiyoruz. Umarız, zaman bizi mahçup eder, onları haklı çıkartır ve ülkemiz dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olur, halkımız da müreffeh ve çağdaş bir yaşama kavuşur.
then "Add to Home Screen"