Ab, Suriye’ye Yönelik Yaptırımları Kaldırıyor

SURİYE’YE YÖNELİK YAPTIRIMLAR KALDIRILDI

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, Suriye’ye uygulanan ekonomik yaptırımların kaldırıldığını ilan etti. Kallas, Brüksel’de gerçekleştirilen AB Dışişleri Bakanları Toplantısı’nın ardından sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Bugün Suriye’ye uyguladığımız ekonomik yaptırımları kaldırma kararı aldık.” şeklinde bir mesaj paylaştı. Ayrıca, “Suriye halkının yeni, kapsayıcı ve barışçıl bir Suriye inşa etmesine yardımcı olmak istiyoruz.” diyerek, AB’nin Suriye halkının yanında olmaya devam edeceğini ifade etti.

SURİYE’DEN YAPTIRIMLARIN KALDIRILMASINA TEPKİ

Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani de AB’nin yaptırımları kaldırma kararına teşekkür etti. Şeybani, “Karar Suriye’de güvenlik ve istikrarı destekleyecek” şeklinde bir açıklama yaptı. Avrupa Birliği’nin bu kararı, ABD Başkanı Donald Trump’ın geçen hafta Washington’un Suriye’ye yönelik yaptırımlarını kaldırdığını açıklamasının hemen ardından geldi.

YAPTIRIMLARIN KAPSAMI VE GEÇMİŞİ

AB’nin Suriye’ye yönelik yaptırımları, iç savaşın patlak vermesiyle birlikte Mayıs 2011’de uygulanmaya başlandı. Bu çerçevede, rejimle bağlantılı ve insan hakları ihlallerinden sorumlu tutulan kişilere yönelik seyahat yasakları ve mal varlıklarının dondurulması gibi bireysel kısıtlamalar getirildi. Esad’a bağlı bakanlar ve rejimin iç çemberindeki kritik isimler de yaptırımların hedefi oldu. Bunun yanı sıra AB, Suriye’ye yerel sektörlere yönelik de yaptırımlar uyguladı ve rejimin mali ağını etkileyen sektörlere yöneldi. Bu süreçte ham petrol ve petrol ürünlerinin ithalatı, askeri ve sivil amaçlı kullanılabilecek malların yanı sıra belirli iletişim araçlarının ihracatı kısıtlandı. Yaptırımlar bazı girişimlerin ve altyapı projelerinin finanse edilmesini de etkiledi. 24 Şubat’ta AB, bankacılık, enerji ve ulaşım sektörlerini hedef alan yaptırımları “askıya alma” kararı aldığını duyurmuştu. AB yetkilileri, yaptırımların kaldırılmasıyla ilgili kararların “geri döndürülebilir” olduğunu ve ülkedeki durumu yakından takip ettiklerini vurguluyor.