BANKA İLE İCRA TAKİBİ SÜRECİ

Başvurucu, 2010 yılında özel bir banka ile yaşadığı konut kredisi nedeniyle sorunlar yaşadı. Bu süreçte, bankaya karşı 48 bin 854 lira tazminat talebiyle icra takibi başlattı. 10 yıl süren hukuki mücadelenin ardından, başvurucuya 2020 yılında işletilen temerrüt faizi ve diğer ödemelerle birlikte toplamda 119 bin 114 lira ödeme yapıldı.

Alacaklı kişi, 10 yıllık süreçte ödenen yasal faizin, enflasyon karşısında değer kaybettiğini iddia etti. 100 bin liralık ödemenin, 2020 tarihinden itibaren hesaplanacak faiziyle birlikte ödenmesi için Tüketici Mahkemesi’nde dava açtı. Ancak, bu dava reddedildi. Ardından istinaf ve temyiz aşamaları sonucunda dosya Anayasa Mahkemesi’ne ulaştı.

ANAYASA MAHKEMESİ’NDEN HAK İHLALİ KARARI

Dosyayı değerlendiren Yüksek Mahkeme; gecikmeli ödemenin enflasyon nedeniyle değer kaybına yol açtığı, alacağa gerçek değeriyle ulaşımın engellendiğine hükmetti. Ayrıca, icra ve dava yoluna başvurulmadan ödeme yapılmadığı ve borçlunun zamanında ödemeyerek avantaj sağladığı ifade edildi. Kararda, borçlunun dava ve itiraz başvurularıyla süreci uzattığına ve buna karşı önlem alınması gerektiğine dikkat çekildi. İlgili yasaların değer kaybını koruyamadığı belirtilerek oy çokluğuyla enflasyon kaybının telafi edilmesine karar verildi.