DEĞERLİ TAŞ İŞLEMCİSİ BAYRAM İPEK’İN HİKAYESİ
Bayburt’ta tek değerli taş ustası olan Bayram İpek, 20 metrekarelik atölyesinde doğada zor bulunan ve çıkarılması güç olan Bayburt kehribarını özenle işliyor. Bin bir emekle kehribarı işleyen İpek, bu özel taşla tespih, takı ve süs eşyaları üretiyor. Fosilleşmiş ağaç reçinesi niteliğindeki kehribar, uzun yıllardır Bayburt’taki köy halkı tarafından çıra olarak yakılmıştı. Şu an gramı dolar üzerinden satılan kehribar, meraklıların ilgisini çekiyor ve altınla yarışacak değerde bir taş olarak öne çıkıyor. İpek’in ustalığıyla, kehribar kolye, yüzük, tespih ve çeşitli süs eşyalarına dönüşüyor.
SİPARİŞLERİ YETİŞTİREMİYOR
Bayburt’a has kehribarı işleyerek tüm dünyaya tanıtmayı amaçlayan zanaatkar İpek, Bayburt ve Türkiye ekonomisine katkı sağlamayı hedefliyor. Yurt içinden ve yurt dışından gelen siparişlere yetişemediğini ifade eden İpek, birçok ülkeye kehribar ürünleri gönderiyor. Ayrıca, kehribar taşının sakinleştirici ve stresten arındırıcı doğal etkisi olduğunu belirten İpek, insanların kehribar ürünlerine büyük ilgi gösterdiğini vurguluyor.
AİLENİN ÜÇÜNCÜ KUŞAĞI OLARAK TAŞ İŞLİYOR
Dedesinin ve babasının taş ustası olduğundan söz eden Bayram, ailesinin bu geleneğini sürdürüyor. Babası camilere minare yaparken, kendisi kehribar taşından aksesuarlar üretiyor. İpek, “Biz Bayburt’ta 3 kuşaktır taş işiyle uğraşıyoruz. Babam camilere minare yapardı, ben de değerli taş işliyorum. Bu gördüğünüz kehribarı, yüzüğe çevirdim, yüzük kaşı yaptık. Kadınlara kolye, küpe, yüzük yapmak için kehribarı da işlediğimiz oluyor” ifadesini kullanıyor.
KENDİSİNDEN SONRA BU İŞİ YAPACAK KİMSE YOK
Kentteki tek değerli taş ustası olduğunu söyleyen İpek, bu işin zahmetli ve sabır gerektiren bir süreç olduğunu dile getiriyor. 12 yaşındaki oğlunun taş işlemeciliğine ilgi duyduğunu belirten İpek, “Bayburt’ta bu işi yapan, kehribarı işleyen tek kişi benim. Zannediyorum ondan başka kimse bu işi yapmayacak,” diyor. Bayburt taşının zor bir taş olduğunu kabul eden İpek, “Zor ama işlendikten sonra güzel takılara dönüştürülebiliyor. Evvelden köylüler bunu çıra olarak yakıyordu, şimdi biz takıya çevirdik,” şeklinde ekliyor.
Kendi atölyesini kurarken maddi ve manevi destek bulamadığını, sadece Erzurum’daki dostu Alpaslan Şimşek’in bu süreçte yanında olduğunu anlatan İpek, hedefinin Bayburt kehribarını tüm dünyaya tanıtmak olduğunu ifade ediyor. Bayburt kehribarını marka haline getirip Türkiye ekonomisine katkıda bulunmayı amaçlayan İpek, “Bu yola çıkarken bir tek bana destek çıkan, Erzurum’daki dostum oldu. Amacım kehribarı Türkiye ekonomisine kazandırmak, Bayburt kehribarını da bir marka haline getirmek. Çalışmalarım devam ediyor,” diyor.