TOPLANTININ AMACI VE KATILIMCI SAYISI
Türkiye’nin önemli bir toplantıya başkanlık ettiğini belirten Fidan, “Gazze’deki artık dayanılmaz boyuta ulaşan açlık nedeniyle konseyi olağanüstü toplantıya çağırdık ve rekor bir katılımla toplantımızı gerçekleştirdik. Hem buradaki katılımcıların kapalı oturumda yaptığı beyanlar, daha sonra ikili görüşmelerde ele alınan konular aslında Gazze meselesini, Filistin meselesini çözmede İslam ülkelerinin kararlılığını, fikir birliğini, güç birliğini daha da ileri taşıma noktasında önemli bir aşama oldu” dedi. Fidan, bu toplantının, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) eylül ayında yapılacak BM Genel Kurulu toplantıları öncesinde düzenlenmesini hedeflediklerini hatırlatarak, “Genel Kurul haftasına giderken, İslam ülkelerinin tek ses olarak, tek fikir olarak, tek yumruk olarak Filistin meselesinde pozisyon alması, aralarındaki fikir ayrıntılarını izah etmeleri, tek görüş oluşturmaları ve uluslararası topluma bu davanın taşıyıcısı olarak da yeni teklifleri sunması bizim için önemliydi” ifadelerini kullandı.
ULUSLARARASI DİPLOMASİDEKİ ÖNEMLİ ADIMLAR
Fidan, bu süreçlerin uluslararası diplomasinin inceliklerini içeren konular olduğuna değinerek, “Bizim kapalı oturumda, bugün çok detaylı tartıştığımız ve nihayetinde gerçekten muhtevası çok yüksek, etkisi de inşallah yüksek olacak bir karar kabul edildi bütün ülkeler tarafından. Bu kararın hazırlanmasında da yoğun emek oldu” diye konuştu. Türkiye’nin perspektifinin, müttefikleriyle beraber burada kabul gördüğünü vurgulayan Fidan, gelinen noktada toplumların ve ülkelerin atacağı adımları daha net ve etkin bir şekilde belirlemeleri gerektiğinin altını çizdi.
SON NOKTA VE GEREKEN REAKSİYONLAR
Fidan, “Özet itibarıyla aslında geldiğimiz nokta şu, artık sözün bittiği yerdeyiz. Filistin meselesinde, Gazze meselesinde, insanlığın sınavı tamamıyla kaybettiği bir noktadayız. Bütün dışişleri bakanları bunun farkındalar, artık diplomasinin araçlarını kullanarak geleceğimiz noktanın sonuna ulaşmış oluyoruz. Artık bundan sonra daha farklı aksiyonların, tedbirlerin alınması, uluslararası toplumların daha fazla bir reaksiyon göstermesi gerekiyor” dedi. Gazze meselesindeki acıyı durdurmanın en kestirme yolunun devam eden müzakere süreçlerinde bir nihayete ulaşmak olduğunu belirtti.
İSLAM DÜNYASININ TAVRI VE STRATEJİLERİ
Fidan, İslam dünyasının büyük bir çoğunluğunun İsrail ile ilişkisi olmadığını belirterek, “İsrail’i daha çok ticari olarak, siyasi olarak, askeri olarak destekleyen ülkelerin bu noktada aslında İsrail’e tavır koyması, pratikte İsrail’e daha büyük bir fren olacak bir mekanizma. Dolayısıyla buradaki ülkelerin, İsrail’le ilişkilerini değil, olmayan ilişkilerini değil, İsrail’i destekleyen ülkelerle olan ilişkilerini kullanarak bir strateji geliştirmeleri, bunun üzerinden baskı üretilmesi meselesini gündemde tutuyoruz” şeklinde konuştu.
İKİLİ TEMASLAR VE GÜNDEM
Toplantı marjında yapılan ikili temaslara değinen Fidan, Mısır, Irak, Suriye, İran ve Afrika ile önemli gündem maddeleri olduğunu ifade etti. Türkiye’nin Gambiya’da askeri, ekonomik ve teknik işbirliği alanındaki geçmişine de vurgu yapan Fidan, İran ile devam eden nükleer müzakereler ve savaş sonrası döneme ilişkin genel değerlendirmeler yapıldığını aktardı.
Fidan, bu süreçlerde terörle mücadelenin detaylarına girdiklerini, Irak’ta yaklaşan seçimlerin önemini dile getirdi. Mısır ile Gazze’ye yapılacak muhtemel yardım konusunu ele alarak, birçok küresel meselenin görüşüldüğünü kaydetti.
SURİYE VE BÖLGEDEKİ GÜVENLİK
Fidan, Suriye’nin toprak bütünlüğüne olan bağlılıklarını yineleyerek, “Suriye’de bir dönem bitti, bir dönem başladı ama daha kolay bir dönem başlamadı” dedi. Bölge ülkeleriyle özellikle İsrail saldırılarına karşı işbirliği yapılmasının önemini vurgulayan Fidan, Suriye’nin gelişimi için kamu kapasitesinin artırılmasına yönelik ihtiyacı belirtti.
Fidan, bu meselelerin zaman alacağına ancak güvenlik ortamının tesis edilmesinin önemli olduğunu ifade etti. “Bu konudaki adımları nasıl atıyoruz, bölge ülkeleriyle onu da konuştuk” dedi.
then "Add to Home Screen"