80. GENEL KURULUN GÜNDEMİ
Birleşmiş Milletler’in 80’inci genel kurulu, yarın ABD’nin New York şehrinde düzenlenecek. Fransa ve Suudi Arabistan’ın ev sahipliğindeki oturumda, İsrail ve Filistin arasındaki iki devletli çözüm tartışılacak. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, ABD’nin vize vermeyi reddetmesi nedeniyle bu kritik toplantıya katılamayacak. Ancak BM, Abbas’ın video konferansla toplantıda konuşma yapmasına onay verdi. Filistin, BM’de gözlemci devlet statüsüne sahip olmasına rağmen, Genel Kurul oylamalarına katılamıyor.
İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM VE TANIMA SÜRECİ
Genel Kurul’un en dikkat çekici noktası, İsrail’in Gazze Şeridi’nde sürdürdüğü bombardıman ve işgal operasyonları devam ederken, 10 ülkenin Filistin devletini tanıması olacak. Bu ülkeler arasında Fransa, Kanada, Avustralya, Belçika, Lüksemburg, Malta, Portekiz, Andorra ve San Marino yer alıyor. İngiltere de bugün Başbakan Keir Starmer’ın yapacağı açıklamayla Filistin devletini tanıyacak. Filistin Devleti’nin tanınması, sembolik olarak büyük önem taşımakla birlikte, bu durum İsrail üzerindeki uluslararası baskının artmasına da işaret ediyor. Gazze’deki insani dram, başta Avrupa olmak üzere dünya kamuoyunda daha fazla tahammül kalmadığını gösteriyor. Ayrıca, BM soruşturma komisyonunun İsrail’in Gazze’deki Filistinlilere karşı soykırım gerçekleştirdiğini belgelemesi de kayda geçen önemli bir gelişme oldu.
BU ÜLKELER FİLİSTİN’İ TANIYOR
Filistin, bağımsızlığını ilan ettiği 15 Kasım 1988 tarihinden bu yana, Çin ve Rusya da dahil olmak üzere 193 BM üyesi ülkeden 147’si tarafından tanınıyor. Türkiye, 1988’de Filistin’i tanıyan ilk ülkeler arasında yer aldı. Ayrıca son bir yıl içerisinde Norveç, İspanya, Slovenya ve İrlanda gibi ülkeler de Filistin devletini tanıdı. Filistin’in yurtdışında diplomatik misyonları ve Olimpiyatlar gibi spor müsabakalarında yarışan takımları bulunuyor. Ancak uluslararası alanda kabul edilen bir sınırı, başkenti ve ordusu yok.
NEW YORK ÇAĞRISI VE FİLİSTİN SORUNU
Andorra, Avustralya, Kanada, Finlandiya, Fransa, İzlanda, İrlanda, Lüksemburg, Malta, Yeni Zelanda, Norveç, Portekiz, San Marino, Slovenya ve İspanya dışişleri bakanları, 12 Eylül’de “New York Çağrısı” olarak adlandırılan ortak bir açıklama yaptı. Bu açıklamayla, Filistin devletini henüz tanımamış ya da tanıma yönünde olumlu görüş bildirmemiş ülkeler, bu yönde adım atmaya davet edildi. BM Genel Kurulu’nda oylanan “Filistin Sorununun Barışçıl Çözümü ve İki Devletli Çözümün Uygulanmasına İlişkin New York Bildirgesi” için ABD ve İsrail dahil 10 ülke “hayır” oyu kullanırken, 142 ülke “evet” oyu verdi. 12 ülke ise çekimser kaldı. Fransa ile Suudi Arabistan tarafından sunulan bu bildiri, Hamas’ın yer almadığı bir Filistin devletinin tanınmasını ve İsrail-Filistin çatışmasının barış yoluyla sona ermesini amaçlıyor.
İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM ARAYIŞI
Filistin’in tarihi geçmişi Osmanlı İmparatorluğu dönemine kadar uzanıyor ve 1917’den 1948’e kadar İngiltere mandası altında kalıyordu. İsrail, 1948 yılında kurulmuş olsa da, Filistin devleti kurma çabaları, İsrail’in işgal politikası ve Arap ülkeleriyle savaşlar nedeniyle başarısız oldu. İki devletli çözüm çağrıları günümüzde daha yüksek sesle dile getiriliyor. İki devletli çözüm, Batı Şeria ve Gazze Şeridi’nde bir Filistin devletinin kurulmasını, başkentinin ise Doğu Kudüs olmasını ön görüyor. Bu devletin sınırlarının ise 1967 Arap-İsrail savaşından önceki sınırlara büyük ölçüde uygun olması talep ediliyor; ancak İsrail buna karşı çıkıyor.
ABD’NİN GÖRÜŞÜ VE İSRAİL’İN TEPKİLERİ
ABD, İsrail’in en büyük askeri ve siyasi destekçisi olarak, Filistin devletinin tanınmasına karşı duran bir tutum sergiliyor. Donald Trump yönetimi, Filistin devletinin tanınmasını desteklemiyor. Trump, geçtiğimiz hafta tanıma açıklaması yapan İngiltere Başbakanı Keir Starmer ile yaptığı toplantıda, onunla aynı görüşte olmadığını açıkladı. ABD’nin İsrail Büyükelçisi Mike Huckabee, Amerika’nın artık Filistin devletinin kurulmasını desteklemediğini belirtti. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, uluslararası alandaki Filistin’in tanınması baskılarının Hamas’ı “daha cesaretlendireceğini” ifade etti.
İSRAİL’İN PLANLARI VE TEPKİLERİ
İsrail, Filistin devletinin tanınmasının Hamas’ı güçlendireceğini ileri sürerek “teröre hizmet” olduğunu savunuyor. Batı Şeria’daki işgalin öncüsü olan İsrailli aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Filistin topraklarına binlerce yeni yerleşimci konutu inşa etme planını geçtiğimiz ay onayladı. E1 yerleşim projesi ile işgal altındaki Batı Şeria’yı ikiye bölerek Doğu Kudüs’ten ayırmayı hedefliyor. Smotrich, bu planın “Filistin devleti fikrini kalıcı olarak ortadan kaldıracağını” iddia etti. Başbakan Netanyahu da yeni yerleşimlerin ekleneceği Maale Adumim yerleşimini ziyaret etti ve “Filistin devleti kurulmayacak” dedi. Netanyahu, “Filistin devleti kurulmayacağına dair verdiğimiz sözü yerine getireceğiz. Burası bizimdir. Mirasımızı, topraklarımızı ve güvenliğimizi koruyacağız. Şehrin nüfusunu ikiye katlayacağız” dedi.
GENEL KURULDAKİ DİĞER KONUŞMALAR
Bu tarihi genel kurulda, Filistin gündemi dışında da 193 BM üye devletinin temsilcileri ve iki gözlemci delegasyon, genel tartışmalara katılacak. BM kampüsü çevresinde, insanlığın karşı karşıya olduğu en acil sorunlar üzerine bir dizi üst düzey toplantı düzenlenecek. Bu toplantılarda savaş ve iklim değişikliği gibi konuların yanı sıra, cinsiyet eşitsizliği ve yapay zekanın neden olduğu etik ikilemler tartışılacak. Ayrıca, dördüncü Dünya Kadın Konferansı’nın otuzuncu yıl dönümü nedeni ile “Toplumsal cinsiyet eşitliğini ve kadınların ve kız çocuklarının güçlendirilmesini sağlamak amacıyla Pekin Deklarasyonu ve Eylem Platformu’nun uygulanmasına yeniden bağlılık” teması etrafında da üst düzey bir toplantı yapılması bekleniyor.
then "Add to Home Screen"