DÜZENLEMELERİN ZAMANSIZLIĞI
İsrail merkezli, sağ çizgideki Epoch dergisinin emniyet kaynaklarına dayanarak yayınladığı makalede, ABD Başkanı Donald Trump’ın Husilerle anlaşmaya varmasının, Ben Gurion Havalimanı’nın vurulmasından sonra gerçekleşmesi sebebiyle “kötü bir zamana denk geldiği” ifade ediliyor.
SALDIRILARLA İLGİLİ TEPKİLER
“Trump’ın Husilere yönelik saldırıları durdurma kararı hem ABD’de hem de İsrail’de dehşetle karşılandı. Pek çoğu bu adımı, Trump’ın, İsrail’in güvenliği pahasına bile olsa Kızıldeniz’deki çatışmadan çıkma çabası olarak değerlendirdi.” şeklinde söylenen ifadelerle makaleye devam ediliyor. Trump’ın, Husilerin savaşı durdurmaya hazır olduklarını iddia ettiği belirtilse de, İsrail’deki siyasi kaynaklar, Washington’dan bunun özellikle Trump’ın Körfez ülkelerine yapmayı planladığı ziyaret öncesinde Yemen’den stratejik bir çıkış olduğu yönünde yorumlar aldığını belirtiyor. Bu durumun, ABD’nin müttefiki olan İsrail’e zarar verse bile öncelikle kendi çıkarlarını düşündüğünü gün yüzüne çıkardığı aktarılıyor. Husilerin, sadece ABD gemilerine saldırmayacaklarını ve Gazze’de savaş duruncaya kadar saldırılarına devam edeceklerini duyurduğu kaydediliyor. Güvenlik kaynakları, bunun, Trump’ın Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Katarlı liderlerle görüşme öncesinde gerginliği azaltmayı hedefleyen “geçici” bir adım olduğu görüşünde.
İSRAİL’İN ZOR DURUMU
Söz konusu olayın İsrail için sert bir “darbe” olduğu vurgusu yapılıyor. Makalede, “Çünkü İsrail kendisini Yemen’de Husilerle tek başına mücadele eder bir halde bulabilir. Güvenlik kaynaklarına göre Trump, bu kararı Yemen’e yönelik saldırıları yük haline getiren bir dizi stratejik zorluk nedeniyle aldı.” deniliyor. Bu zorlukların başında ABD’nin, Sana’daki yönetimin siyasi iradesini ve askeri gücünü aşılamadığını anlaması gelmekte.
ARAPLARIN KATILIM İHTİMALI
Kara harekatı için bir Arap koalisyonu oluşturulamadığı belirtiliyor. Mısır, Suudi Arabistan ve BAE’nin, öncelikli olarak İsrail’in çıkarlarına hizmet eden ABD’nin bu adımına dahil olmayı kabul etmediği aktarılıyor. Üçüncü olarak, Husilerin Gazze’ye sağladıkları destekle bölgesel düzeyde meşruiyet kazandıkları ve İsrail ile Batı’ya karşı bir sembol haline geldikleri ifade ediliyor.
ABD DONANMASININ HASSASİYETİ
Dördüncü olarak, Husilerin, 22 adet MQ-9 insansız hava aracını düşürmeyi başardıkları ve üç uçağa zarar verdikleri kaydediliyor. ABD’de bir uçak gemisinin doğrudan vurulma riskinin bulunduğu ve bunun ABD donanması için ‘ebedi bir utanç’ olarak değerlendirilebileceği belirtiliyor.
TRUMP’IN KARARINI ETKİLEYEN GÖRÜŞLER
Beşinci olarak, Yemen’de sivillerin hedef alınmasının Trump’ın siyasi muhalifleri tarafından bir koz olarak kullanıldığı aktarılıyor. Bu bağlamda Trump’ın önünde iki seçenek olduğu vurgulanıyor: “Ya maliyetli ve tehlikeli bir kara harekatına girecek ya da hiçbir fayda sağlamayacak hava saldırılarına devam edecekti.” Trump, Yemen bataklığına saplanma korkusuyla savaşı bitirmeden geri çekilmeyi tercih etti.
ATEŞKES ANLAŞMASI
Son olarak, Yemen’deki Husiler ile ABD arasında Kızıldeniz ve Babu’l Mendeb Boğazı’nda saldırılara son verilmesi konusunda bir ateşkes anlaşmasına varıldığı belirtiliyor. Husiler, bu ateşkes anlaşmasını Yemen’in zaferi olarak nitelendirmiş.