İSVEÇ’TE GÜVENLİK ZAFİYETİ BELİRLENDİ

İsveç’in NATO üyelik süreci sırasında ciddi bir güvenlik açığı ortaya çıktı. İsveç merkezli Dagens Nyheter’in (DN) yaptığı habere göre, Kasım 2022’de Başbakan Ulf Kristersson’un Ankara’da gerçekleştirdiği ziyaret sonrası, hükümete ait gizli belgeler Stockholm Arlanda Havalimanı’nda unutturuldu. Habere göre, Kristersson’un Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmenin ardından hazırlanan başbakanlık belgelerinin bir kopyası, havalimanındaki bir tuvalette bırakıldı. Söz konusu belgede, Türkiye ile yürütülen NATO müzakerelerine dair hassas bilgiler yer alıyordu ve dosya, temizlik görevlisi tarafından bulundu. Böylece belgeler, belirli bir süre boyunca yetkisiz kişilerin erişimine açılmış oldu. Dosyanın kayıp olduğu sürenin ne kadar olduğu ise bilinmiyor.

HÜKÜMETTEN YAPILAN AÇIKLAMA

Regeringskansliet (Başbakanlık) olayı doğrularken, Güvenlik Dairesi Başkanı Fredrik Agemark, yapılan incelemede belgelerde “güvenlik sınıfına giren bilgiler” bulunmadığını belirtti. Bu nedenle resmi bir zarar değerlendirmesi yapılmadığı kamuoyuna yansıtıldı. Ancak, İsveç medyası, belgelerin bazı kısımlarının gizlilik kapsamına girdiğini ve hassas nitelikte olduğunu ortaya çıkardı. Unutulan dosyanın, yurtdışı seyahatlerde bakan ve başbakan için hazırlanan bilgi klasörleri arasında yer aldığı, arka plan notları ve konuşma başlıklarını içerdiği ifade edildi. Olayın, Kristersson’un asıl dosyasının değil, bir kopyasının kaybolmasıyla gerçekleştiği belirtildi.

MUHALEFETTEN GELEN TEPKİ

Vansterpartiet (Sol Parti), durumu kabul edilemez bir gelişme olarak değerlendirdi ve Başbakan Ulf Kristersson’u Anayasa Komitesi’ne şikayet etti. Partinin dış politika sözcüsü Hakan Svenneling, İsveç Radyosu’na yaptığı açıklamada, “Bu olayı çok ciddi buluyorum. Özellikle de bu hükümetin daha önce gizliliği ihlal eden belgelerle ilgili sorunlar yaşadığı düşünüldüğünde, bu bir güvenlik problemine işaret ediyor” ifadelerini kullandı.

NATO SÜRECİNDEKİ KRİTİK DÖNEM

Söz konusu olay, İsveç’in NATO üyelik sürecinin en kritik dönemlerinden birinde gerçekleşti. Stockholm yönetimi, Türkiye’nin onayını almak için yoğun diplomatik çabalar içindeyken, yaşanan bu güvenlik açığı sürecin hassasiyetini daha da artırdı.