KENE VAKALARINA DİKKAT!
ERÜ Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Orhan Yıldız, havaların ısınmasıyla birlikte artan kene vakaları hakkında açıklamalarda bulundu. Kayseri’de 4 kişinin hayatını kaybetmesine sebep olan bu vakalara dikkat çekerek yaz aylarında geceyi dışarıda geçirmemenin önemini vurguladı. Prof. Dr. Yıldız, “Dikkat edilecek noktalar var. Birincisi, avcılık, yaban gezileri, trekking türü faaliyetler yaparken çok daha dikkatli olmak gerekiyor. Klasik olarak söylenen; pantolonları çorabın içerisine koymak etkili bir yöntem. Çünkü kene, sivrisinek gibi uçan bir hayvan değildir. En fazla tırmanarak ilerliyor ve pantolonunuzun altından vücudunuza girebilir. O bölgeyi kapatmak gerekiyor. Asla bu mevsimde dışarıda uyumamak gerekiyor. Geceyi dışarıda geçirmemek gerekiyor. Kenenin size ulaşması, ayaktayken hareket halindeyseniz pek mümkün değilken; yatarsanız, oturursanız, piknik yaparsanız, uyursanız, size ulaşma ihtimali yüksek” ifadelerini kullandı.
KENE ISIRMASI SONRASI ZAMANLAMANIZI DOĞRU YAPIN
Kene nedeniyle hayatını kaybeden hastalarda geç tedaviye başlamanın önemli bir sebep olduğunu söyleyen Prof. Dr. Yıldız, “Kene kovucu ya da kenelerin bulunduğunuz bölgeye ulaşmasını engelleyen pek çok ilaç var. Bunlar kullanılabilir. Bulunduğunuz bölgeye belli bir alana sıkılabilir. Tomarza ilçesi, artık çok sayıda kenenin ve Kırım Kongo’nun görüldüğü bir bölge. Bütün doğayı ilaçlamanız mümkün değil ama en azından insanların yaşadığı park, bahçe, sokak, evlerin ve ahırların içleri bu ilaçlarla ilaçlanabilir. Kenenin yapıştığını gördüğümüz zaman çıkarmamak önemli. Bir de en büyük hata, bizim kaybettiğimiz olgularda gördüğümüz insanların gecikmesi. Vatandaşlar keneyi çıkartıyor. Tamam, bu hatayı yaptınız. Ondan sonra bazı şikayetler var. Bu şikayetleri ortaya çıktığı anda bize başvurularsa, yaşam şansı daha yüksek olur. Yani yüzde 95 yaşam şansı, yüzde 5 ölüm riski var. Bu oranı, buralardan daha yükseğe çıkarmamak gerekiyor” dedi.
EĞER KENENİN YAPIŞTIĞINI FARK EDERSENİZ HEMEN HASTANEYE GİDİN
Kene yapıştıktan sonra insanların kendini iyi hissetmesinin ve hastaneye gitmemesinin yanlış olduğunu belirten Prof. Dr. Yıldız, “Bize başvurduğunuz zaman, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi’nin (KKKA) bozduğu bazı laboratuvar testleri var. Muayenesi var. Tabii ki hastanın diğer değerlendirmeleri de var ama bu testleri hemen yapıyoruz. Kene o gün bile yapışmış olsa, biz temel durumunuzu görmek için, sizin normaldeki testlerinizin durumu nedir onu bilmemiz gerek. O bir kenarda durur. Biz 10 gün sonra sizi bir daha çağırırız. Eğer, 10-14 gün sonra geldiğinizde testleriniz bozulmamışsa, herhangi bir sorun yok anlamına gelir. Ancak bunlar da bir sıkıntı çıkıyorsa ya da arada bir şikayetiniz oluyorsa, o zaman derhal bize başvurmanız gerekir. Bu nedenle ‘ben de hiçbir şikayet yok, beni kene tuttu ama iyiyim, hiçbir şeyim yok, niye hastaneye gideyim?’ yaklaşımı oldukça yanlış bir yaklaşımdır. Temel değerleri en azından görmek adına bir sağlık kuruluşuna başvurmak gerekir,” dedi.
BELİRTİLERE DİKKAT EDİN!
KKKA sonrası oluşan belirtilere dikkat çeken Prof. Dr. Yıldız, “Hastaneye başvurmazsanız, hangi şikayetler olur? Geç kaldığınız bir durumda ateş kaçınılmazdır. Yüksek ateş olur. Ciddi baş ağrısı, kas ve eklem ağrıları, karın ağrısı olur. Bulantı, kusma bazen de ishal ortaya çıkabilir. Bu, ilk 1 haftada görülen grip benzeri durumu ifade eder. Buradan ayırt etmek zordur ama bu mevsimde sizi kene tutmuşsa ve böyle bir şey varsa, zaten çok da irdelemeye gerek yok. Biz Kırım Kongo’yu hemen düşünürüz. 2’nci haftadan sonra işler daha karmaşık hale gelir. Yatan hastalarda, sonucu kötüye gidenlerde her türlü tedaviye rağmen kanamalar başlar. Elimizde tedavimiz var. Kanı tamamen temizleyen tedaviler uyguluyoruz. Etkili olduğunu bildiğimiz bir ilacımız var. Onları uyguluyoruz ama buna rağmen ölen hastalarda olduğu gibi o şiddetli kanamaları, kan değerlerinin düşmesini nihayetinde ölümü engelleyemiyoruz. Yani bu hastalarda iş işten çoğu kez geçmiş olabiliyor,” dedi.