Mumcu suikastinde Türkiye’yi kandırdılar

Uğur Mumcu suikastine karıştığı gerekçesiyle tutuklanan ve 5 yıl cezaevinde kalan Mehmet Ali Tekin, sessizliğini yıllar sonra bozdu. Tekin, "Bir kaos planı hazırlandı. Hem bizi susturdular hem de Mumcu'yu ortadan kaldırdılar" dedi.

MURAT PALAVAR'ın haberi

Uğur Mumcu suikastinin aydınlatılması için 2000'de yapılan Umut Operasyonu'nda tutuklanan ve 5 yıl cezaevinde yatan Mehmet Ali Tekin yıllar sonra sessizliğini Yeni Şafak'a bozdu. Mumcu suikastinde Türkiye'nin kandırıldığını söyleyen Tekin, "Cinayeti bize fatura ettiler. Bize kurulan kumpas Ergenekon türü bir kumpastı" dedi.

Faili meçhul bir suikaste uğrayan Uğur Mumcu'nun öldürülmesinin kendilerine fatura edildiğini söyleyen Mehmet Ali Tekin, "Uğur Mumcu'nun en son yazısı ile bizim o dönemde eleştirdiğimiz kesimler aynı idi. Bir kaos planı hazırlandı. Hem bizi susturdular hem de Uğur Mumcu'yu ortadan kaldırdılar. Bir taşla, iki kuş vurdular" dedi. Uğur Mumcu'nun Cumhuriyet gazetesinde, zaman zaman yazılarını okuduğunu anlatan Tekin, "Bazen TRT'de programları da oluyordu onları da izliyordum. Söylediklerinin yüzde 95'ine katılıyorduk. Aynı düşünceleri paylaşıyorduk. Çünkü aynı sıkıntıları dile getiriyorduk" diye konuştu.

AMAÇ, SELAM'I SUSTURMAKTI

Umut Operasyonu'nun amacının, kendilerinin ve Selam gazetesinin susturulması olduğunu söyleyen Tekin, "2002'de banka operasyonları çıktı. Halkın cebindeki paranın yüzde 40'ı çalındı. Biz o dönemde Selam gazetesinde; halkı soyma planlarının deşifresine yönelik yayın politikamız vardı. 28 Şubat sürecine gelindiğinde, daha kapsamlı yayınlarımızla soygunların üzerine gitmeye başladık. Faili meçhullerle ilgili, derin devletin işlemiş olduğu cinayetlerin üzerine gittik, araştırmalar yayınladık. Bazan Uğur Mumcu ile aynı şeyleri eleştirdik. Biz, bazı devletlerden alınan silahların, fahiş fiyatlardan alındığını dile getirdik. Uğur Mumcu da bunları dile getirirken öldürüldü" dedi.

TEZGAHI JİTEM HAZIRLADI

Mehmet Ali Tekin, Uğur Mumcu operasyonunun en büyük ayağının, hazırlık safhasının JİTEM tarafından organize edildiğini öğrendiğini söyledi. Tekin, "Mumcu kaos planında en önemli safha budur. Hazırlık yapıldı, yani tezgâh hazırlandı" diye konuştu. Yapılan tezgâhın en önemli kısmı dediği Tekin, Beykoz'da yapılan Hizbullah operasyonundan sonra, o örgüte yapılan operasyonlarda, Hizbullah örgütü içinde bulunan Yusuf Karakuş adlı kişinin, kendilerine karşı kullanıldığını söyledi. Tekin bu kişinin JİTEM tarafından gözaltına alındığını ve 40 gün işkence yapılarak, Mumcu cinayetini, kendi üstlerine atması karşılığında; özgürlük ve yeni bir kimlik vaad edildiğini kaydetti. Yusuf Karakuş adlı kişinin, ifadesinin hazırlandığını ifade eden Tekin, "Senin bu ifadelerini doğrulayacak 2 isim vereceksin ki; mahkemede onlar da seninle aynı doğrultuda ifade versinler. Yusuf Karakuş, şu iki ismi veriyor: Muzaffer Dağdeviren ve Fatih Aydın. Savcıda ve mahkemede şöyle söyleyeceksin: Hasan Kılıç (Selam gazetesi sahibi) ve Mehmet Şahin (Selam Gazetesi Spor Yazarı) bizi çağırdı; İranlı birisiyle tanıştırdı ve ona yardım etmemizi söylediler, diye ifade verdirttiler. O İranlı kişi Uğur Mumcu'nun arabasına bomba koydu. Biz de ona gözcülük yaptık, diye ifade verdi. Bu şekilde tezgâh hazırlandı" diye konuştu.

'BU İŞ SİZE FATURA EDİLMİŞ'

Bu senaryoya göre hareket edildiğini söyleyen Mehmet Ali Tekin, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Sen de Selam gazetesinin İran'la bağlantıları olduğunu, istihbarat servisi ile çalıştık şöyle yaptık böyle yaptık, diyeceksin dediler. Yok böyle bir şey, siz bizim ne iş yaptığımızı bilmiyor musunuz, dedikçe; 'Kardeşim sizin bu işleri yapmadığınızı biliyoruz, ama, bu iş size fatura edilmiş, siz bunları kabul etmek zorundasınız. Boşuna kendinizi ezdirmeyin, bunu kabul etmek zorundasınız. 'Ya bizim dediklerimizi imzalarsın ya da buradan ölün çıkar' diyorlardı."

Tekin, işkenceyle ifadeleri alınırken, dönemin Başbakanı Bülent Ecevit ve İçişleri Bakanı Saadettin Tantan'ın, canlı yayında 'Uğur Mumcu'nun katilleri bulundu' açıklamasıyla halkı kandırdıklarını söyledi.

YENİŞAFAK

FLAŞ FLAŞ FLAŞ

Güllü’nün Ölümü Üzerine Miras İddiaları Derinleşiyor

Yalova’daki evinden düşerek yaşamını yitiren şarkıcı Güllü’nün mirasıyla ilgili olarak savcılık, 50’den fazla kurumla iletişim kurarak hesaplarını inceledi ve varlığının pek az olduğunu tespit etti.

Cansever Lösemi Teşhisiyle Hayranlarını Üzüntüye Boğdu

Arabesk müziğin önde gelen sanatçılarından Cansever, lösemi teşhisi konulduğunu açıkladı ve tedavi süresi boyunca sahnelerden uzak kalacağını söyledi. Sevenlerinden destek bekliyor.

Sercan Yaşar Uyuşturucu Soruşturmasında Tahliye Edildi

Tanınmış bir isim olan Yaşar, uyuşturucu madde bulundurma ve satma suçlamalarıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Ticaret Bakanlığı Güvensiz Ürünleri Kamuoyuna Duyurdu

Ticaret Bakanlığı, insan sağlığına zararlı olduğu belirlenen 'Metan' markalı lavabo açıcı ürününü toplatmaya karar verdi. Denetimler devam ediyor.

Beşiktaş Rafa Silva Krizini Çözmekte Zorlanıyor

Beşiktaş, Rafa Silva transferindeki sorunları gidermek için Benfica ile takas seçeneğini değerlendirmeye aldı. Başkan Adalı, 15 milyon euro talep ettiklerini belirtti.