DIPLOMATIK TRAFIK VE BARIŞ MÜZAKERELERİ
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Rusya-Ukrayna Savaşı’nda barışçıl bir çözüm bulma çabasıyla yoğun bir diplomasi trafiği yürütüyor. Rubio, Avrupa’daki üst düzey yetkililerle yaptığı telefon görüşmeleri aracılığıyla, İstanbul’da 15 Mayıs’ta başlayacak barış müzakerelerine zemin hazırlamayı amaçlıyor. ABD Dışişleri Bakanlığı, bu görüşmelerin Ukrayna’da kalıcı barış için büyük öneme sahip adımlar içerdiğini bildiriyor.
GÖRÜŞMELERİN İÇERİĞİ
ABD Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasında, Rubio’nun Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul, Polonya Dışişleri Bakanı Radoslaw Sikorski, İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy, Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha ve AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas ile telefon görüşmeleri gerçekleştirdiği belirtiliyor. Bu görüşmelerde, Ukrayna’da ateşkese yönelik yollar ve kalıcı bir barış süreci için atılabilecek adımlar üzerinde duruluyor. Bakanlık, liderlerin bu süreçte koordinasyonun önemini vurguladığını ifade ediyor.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna ile barış müzakerelerine 15 Mayıs’ta İstanbul’da yeniden başlama teklifinde bulundu. Putin, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan bu görüşmeler için platform sağlamasını isteyeceğini aktardı. ABD Başkanı Donald Trump ise İstanbul’daki görüşmelerin olumlu sonuçlar doğuracağına inandığını dile getirdi. Trump, “O anda nerede olacağımı bilmiyorum. Orta Doğu’da bir yerde olacağım ama faydalı olacağını düşünürsem oraya uçabilirim” diyerek İstanbul zirvesine katılma olasılığını açık bırakıyor.
BARIŞ SÜRECİNDE KRİTİK ZAMAN DİLİMİ
Rubio’nun Avrupalı liderlerle yaptığı görüşmeler, Rusya-Ukrayna Savaşı’nda barış gayretlerinin hız kazandığı bir dönemde gerçekleşiyor. Daha önce Paris ve Londra’da gerçekleşen toplantılarda, ABD’nin sunduğu ateşkes çerçevesi üzerinde tartışmalar yapılmış, ancak taraflar arasında anlaşma sağlanamamıştı. İstanbul’da gerçekleştirilecek müzakerelerde, hem Ukrayna’nın hem de Rusya’nın somut öneriler sunması gereken bir dönem başlıyor. Rubio’nun, Avrupa’daki müttefikleri bu süreçte daha fazla destek vermeye çağırdığı biliniyor.