ÖZGÜR ÖZEL’İN SEÇİMİ VE İMAMOĞLU’NUN ETKİSİ

CHP’nin 22. Olağanüstü Kurultayı’nda Özgür Özel, tek aday olarak seçimi kazanıyor. Parti Meclisi listesinde beklenen değişiklikler gerçekleşmiyor. Ekrem İmamoğlu ekibinin zayıflayacağı yönündeki beklentiler ise gerçekleşmiyor. Dikkat çeken bir diğer nokta, salondaki coşkulu alkışların azlığı. Selvi, “Eskisi gibi coşkulu alkışlar yoktu. Özgür Özel’e olan ilgi daha yüksekti” diyor. Dilek İmamoğlu’nun kurultayda bulunmaması da bu durumu destekleyen bir işaret olarak değerlendiriliyor. Selvi, Ekrem İmamoğlu ile Özgür Özel arasındaki dengeleri incelerken, “İmamoğlu’nun yıldızı sönerken, Özgür Özel daha ön plana çıkıyor” ifadesini kullanıyor.

KURULTAYDA YAŞANANLAR VE CHP İÇİ DENGE

Selvi, kurultaydaki durumu analiz ederek Özgür Özel’in safları sıklaştırma çağrısı yaptığını aktarırken, bu çağrının muhalefet partilerine yöneltilmiş olarak değerlendirildiğine işaret ediyor. Ancak “Buna en çok CHP’nin ihtiyacı var” diyor. Önceden her mitingde İmamoğlu’nun mesajlarının vurgulandığına dikkat çekerken, bu kez coşku bulamadıklarını belirtiyor. “Eskisi gibi coşkulu alkışlar yoktu” ifade ediliyor. Ayrıca Dilek İmamoğlu’nun kurultayda yokluğu da kayda değer bir durum olarak ortaya çıkıyor.

GELECEKTEKI KRİZ VE CHP’NİN MOTİVASYONU

CHP’nin yöneliminin önce 24 Eylül’deki İstanbul İl Kongresi’ne ardından da 24 Ekim’deki mahkeme kararına doğru gittiği aktarılıyor. İstanbul İl Kongresi yapılmadan kriz gelişiyor. Gürsel Tekin, “Mahkeme kararıyla atandım, mahkeme kararı olmadan görevim sona ermez” diyor. CHP ise “İl kongresini yaptığımız zaman Gürsel Tekin’in görevi sona ermiştir” havasında. Selvi, CHP’nin krizlerden kaçmadığını ve bunun partiyi daha da motive ettiğini söylüyor. Gelecek süreçte neler yaşanacağı, CHP için öngörülen zorluklarla birlikte belirsizliğini koruyor.