TRUMP’IN İKİNCİ DÖNEMİ: İLK 100 GÜNDEKİ FİNANSAL ŞOK
ABD Başkanı Donald Trump’ın 20 Ocak 2025’te başlayan ikinci başkanlık döneminin başlangıcı, finansal piyasalarda benzeri görülmemiş bir sarsıntıya yol açtı. S&P 500, yüzde 9’luk bir düşüşle 6,5 trilyon dolardan fazla piyasa değeri kaybı yaşadı. Bu durum, 1974’ten bu yana bir başkanlık döneminin en kötü başlangıcı olarak kaydedildi. Trump’ın 2 Nisan 2025’te açıklanan kapsamlı tarifeleri, sadece hisse senetlerini değil, ABD tahvilleri ve doları da etkileyen bir belirsizlik dalgası yarattı. Yatırımcılar, stagflasyon ve durgunluk endişesiyle güvenli liman arayışına girdi; Trump’ın politikaları piyasalarda tarihi bir çöküşü tetikledi.
S&P 500’DE TARİHİ ÇÖKÜŞ: İKİ GÜNDE YÜZDE 10 KAYIP
Trump’ın 2 Nisan 2025’te açıkladığı yüzde 10’luk küresel tarifeler ve Çin, Vietnam, Japonya gibi ülkelere uygulanan yüzde 34-46’lık ek vergiler, piyasalarda büyük bir şok etkisi yarattı. S&P 500, sadece iki günde yüzde 10’dan fazla düşerek, Mart 2020 pandemi çöküşü ve 2008 finansal kriziyle kıyaslanabilecek bir kayıp yaşadı. Bu iki günlük kayıp, S&P 500 şirketlerinin piyasa değerinden 5 trilyon doları silerken, dört gün içerisinde toplam kayıp 5,83 trilyon dolara ulaştı. Nasdaq Composite ve Russell 2000 endeksleri, tarifelerin yürürlüğe girmesine bir hafta kala ayı piyasasına girdi; S&P 500 ise 8 Nisan 2025’te Şubat zirvesinden yüzde 18,9 düşüşle kapandı. Apple’ın piyasa değeri 311 milyar dolar eridi; Nvidia, Tesla ve Nike gibi önde gelen şirketler de yüzde 7-14 arasında kayıplar yaşadı. JPMorgan, küresel durgunluk olasılığını yüzde 60’a yükseltti.
TRUMP’IN TARİFE HAMLESİ: BEKLENMEDİK BİR ŞOK
Trump, görevine rekor kıran bir borsa ve güçlü bir ekonomiyle başlamıştı. 19 Şubat 2025’te Miami’de yaptığı konuşmada, “Donald J. Trump liderliğindeki Amerika’dan daha iyi bir yer yok,” diyerek ekonomik refah vaadinde bulundu. Yatırımcılar, yapay zeka potansiyeli ve büyüme odaklı politikalarla heyecanlıydı. Ancak Mart ayında Meksika ve Kanada’ya yüzde 25 tarife açıklaması piyasalarda ilk çatlakları oluşturdu. 2 Nisan’daki küresel tarifeler ise adeta bir bomba etkisi yarattı. Cambridge Üniversitesi’nden Mohamed El-Erian, “Pandemi gibi dışsal bir şok olmadan bu kadar hızlı bir satış, dikkat çekici bir paradigma değişimi,” diyerek durumun önemini vurguladı. Ekonomistler, tarifelerin enflasyonu artırarak tüketicilere ve şirketlere maliyet yükleyeceğini; bunun da stagflasyon riskini artırdığını belirtti. Goldman Sachs, tarifelerin S&P 500 kârlarını yüzde 2-3 azaltacağını öngördü.
TAHVİL VE DOLAR KRİZİ: GÜVENLİ LİMAN SORGULANIYOR
Kriz dönemlerinde ABD tahvilleri ve dolar genelde güvenli liman olarak değer kazanıyor. Ancak tarifelerin açıklanmasının hemen öncesinde, 30 yıllık ABD tahvillerinin getirisi yüzde 4,3’ten yüzde 5’in üzerine fırladı; bu durum, günlük yüzde 0,01’lik hareketlerin norm olduğu bir piyasada olağanüstü bir sıçrama olarak değerlendiriliyor. Dolar endeksi (DXY), Trump’ın ilk 100 gününde yüzde 9 düşerek tarihin en kötü başlangıçlarından birini yaşadı. Wall Street, bu hareketleri algoritmik satışlar ve yatırımcıların ABD varlıklarından uzaklaşmasıyla ilişkilendirdi. BNP Paribas ekonomisti James Egelhof, “ABD’nin rezerv para birimi statüsü ve tahvillerin güvenli liman rolü tartışmaya açıldı,” dedi. Oxford Economics, Mart’tan bu yana yabancı yatırımcıların 60 milyar dolarlık ABD hissesi sattığını açıkladı.
TRUMP’IN GERİ ADIMI VE PİYASA TEPKİSİ
Piyasalardaki çöküş, Trump’ı 9 Nisan 2025’te, Çin hariç tüm ülkeler için tarifeleri 90 gün ertelemeye zorladı. S&P 500, bu haberle birlikte yüzde 9,5 sıçrayarak 2008’den bu yana en iyi gününü yaşadı. Dow Jones yaklaşık 3.000 puan arttı; Nasdaq ise yüzde 12,2 kazanç sağladı. Ancak bu sıçrama, kalıcı bir toparlanmadan ziyade, geçici bir rahatlama olarak değerlendiriliyor. Tallbacken Capital’den Michael Purves, “Çok istikrarsız bir tablo var,” şeklinde ifade ederek belirsizliğin devam ettiğini belirtti.
KÜRESEL FİNANS DÜZENİNDE ÇATLAKLAR
Trump’ın tarifeleri, yalnızca Amerikan ekonomisini değil, küresel piyasaları da sarstı. Çin, ABD mallarına yüzde 34 ek tarife ile misillemede bulunurken, Avrupa Birliği karşı önlemler alacağını açıkladı. FTSE 100, yüzde 4,9 düşüşle beş yılın en kötü gününü yaşadı; Nikkei 225 ise yüzde 2,77 kayıp verdi. Brent petrol, yüzde 6,5 düşülerek varil başına 65,58 dolara geriledi. Uluslararası Para Fonu (IMF), Trump’ın ticaret savaşının küresel büyümeye tehdit oluşturduğunu belirtti; JP Morgan, tarifelerin ABD büyümesini 2 puan düşüreceğini öngördü. Goldman Sachs, uzun vadeli ekonomik hasar riskine dikkat çekti.
YATIRIMCILAR NE YAPIYOR?
Belirsizlik karşısında yatırımcılar, portföylerini korumak için güvenli limanlara yöneldi. Japon yeni ve İsviçre frangı, dolar karşısında değer kazanırken, altın rekor seviyelere yakın seyretti. Lazard CEO’su Evan Russo, portföylerde ABD dışı varlıklara geçiş trendi gözlemlediklerini aktardı.
then "Add to Home Screen"