TRUMP’IN GÖREVE GELİŞİYLE DEĞİŞİM SÜRECİ
Donald Trump, 5 Kasım 2024’teki ABD Başkanlık seçimlerini kazanarak 20 Ocak 2025’te göreve başladı. Bu tarihten itibaren ABD’nin küresel ticaret stratejisi, dış ticaret açığını azaltma vaadi doğrultusunda daha korumacı bir yaklaşıma evrildi. Seçim kampanyası süresince sıkça dile getirilen tarife söylemleri, göreve geldikten sonra somut adımlarla hayata geçti. Bu gelişmeler, küresel piyasalarda risk algısını tetikleyerek varlık fiyatlamalarının merkezinde yer aldı. Yatırımcılar, Trump’ın politikalarının ekonomi üzerindeki etkilerini anlamaya çalışıyor.
TARİFELERİN PİYASALARA ETKİSİ
Trump’ın tarife politikası, ithal ürünlere ek fiyat artışları getirerek ABD’nin dış ticaret açığını düşürmeyi ve yerli üretimi teşvik etmeyi hedefliyor. Ancak bu durum, ithalat maliyetlerini artırarak talebi düşürebilir ve küresel ticaret dinamiklerinde değişim yaratabiliyor. ABD’li şirketler, özellikle yurtdışında üretim yapanlar, ek gümrük vergisi yüküyle karşı karşıya kalıyor. Bu durum, şirketlerin ve ülkelerin uzun vadeli stratejilerinde köklü değişikliklere yol açarken, merkez bankaları ve ekonomik öngörüler üzerinde belirsizlik yaratabiliyor.
Geçtiğimiz hafta Trump’ın imzaladığı kararnameyle hayata geçen tarifeler, ABD’nin ticaret ortaklarıyla olan dış ticaret açığını azaltmayı hedefliyor. Ocak 2025’te 130,7 milyar dolarla rekor seviyeye ulaşan ticaret açığı, şubat verilerine göre AB’ye 30,9 milyar dolar, Çin’e ise 26,6 milyar dolar olarak kaydedildi. Yeni tarifelerle birlikte AB’ye %20, Çin’e %34, Vietnam’a %46, Japonya’ya %24 gibi değişen oranlarda ek vergiler getirildi. Bu adımlar, küresel tedarik zincirlerini ve ticaret hacimlerini doğrudan etkileyebiliyor.
RİSK ALGISINDAKİ ARTIŞIN NEDENLERİ
Trump’ın ardı ardına gelen tarife açıklamaları, küresel ekonomiye dair tahminleri zorlaştırıyor. Çin, Vietnam ve Tayvan gibi üretim merkezlerinin tarifelerden olumsuz etkilenmesi, bu ülkelerin borsaları başta olmak üzere küresel pay piyasalarında risk algısını yükseltiyor. Ülkelerden gelen ve beklenen misilleme adımları, ticaret savaşlarının derinleşebileceği endişesini artırıyor. Ucuz iş gücü ve gelişmiş altyapıya sahip bölgelerdeki ekonomik sarsıntılar, piyasalardaki istikrarsızlığı körüklüyor.
TARİFELERİN NEDEN OLDUĞU SATIŞ BASKISI
2 Nisan 2025’te Trump’ın tarifeleri açıklamasının ardından, perşembe günü Asya borsalarından başlayan satış dalgası küresel çapta yayıldı. Japonya’da Nikkei 225 %7,7 düşüşle 31.187 puana, Güney Kore’de Kospi %5,6 kayıpla 2.328 puana geriledi. Avrupa’da ise DAX 40 %7,1, CAC 40 %6,3 değer kaybetti. Haftanın ilk gününde derinleşen bu satışlar, ülkelerin 5 yıllık kredi risk primlerini (CDS) artırırken, tahvil talebini yükseltti ve faizleri düşürdü. Güvenli liman arayışı, piyasalardaki belirsizliğin bir yansıması olarak ortaya çıktı.
then "Add to Home Screen"