Sudan’daki iç savaş, dünya gündeminde büyük yankı uyandıran bir insanlık dramı olarak öne çıkıyor. Hızlı Destek Güçleri (HDG) adı verilen ayrılıkçı grup, Sudan’ın Darfur bölgesinde toplu katliamlar gerçekleştirerek El-Faşer kentini ele geçirdi. Yaşanan olaylar, bu unutulmuş savaşın sebeplerine dikkat çekti. Ancak savaşın tarafları arkasındaki destekçilerini unutmuyor. Türkiye, Mısır ile iş birliği yaparak HDG’ye karşı savaşan Sudan ordusuna büyük miktarda silah yardımında bulunmaya hazırlanıyor.

SUDAN, TÜRKİYE’DEN SİLAH BEKLİYOR

Sudan ordusu, Birleşik Arap Emirlikleri’nden aldığı gelişmiş silahlarla güçlenen RSF’ye karşı yeni destek arıyor. Sudanlı analist Holod Kahir, “Sudan ordusu, El-Faşer’in düşmesinin ardından Mısır ve Türkiye’den silah bekliyor” şeklinde değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’nin bu süreçte insansız hava araçları ve füzeler göndererek Sudan ordusuna yardım edeceği ortaya çıktı. El Faşer’deki katliam sonrası Türkiye’nin silah yardımlarını artıracağı belirtildi. Mısır da aynı zamanda Sudan ordusuna destek göndererek askerleri eğitiyor ve silah desteği sunuyor. İki ülke, Sudan ordusuna destek verme konusunda açık bir koordinasyon içerisinde hareket ediyor.

MISIR’IN DURUMU ZOR

Mısır, Sudan ve Libya sınırlarında askeri varlığını güçlendirerek bu süreçte dikkat çekiyor. Askeri kaynaklar, iki ülke ordusu arasında sınır geçişlerini engellemek amacıyla ortak bir komuta merkezi kurulması için çalışmaların sürdüğünü belirtiyor. Genelkurmay Başkanı Ahmed Fathi’nin Suudi Arabistan ve Port Sudan’a yaptığı 24 saatlik ziyaret, durumu acil hale getirdi. Bu ziyaretler sonucunda Kuzey Kordofan’da bir ortak harekât merkezi ile erken uyarı sistemleri planlandığı bildirildi. Mısır ekonomisinin BAE finansmanına bağımlılığı, Kahire’yi diplomasi ile askeri tedbirler arasında dengeli bir yaklaşım geliştirmeye zorluyor. Birleşik Arap Emirlikleri’nin RSF’ye sağladığı askeri destek, dünya genelinde önemli tepkiler topladı. Abu Dabi, destek verdiğini inkar etse de, uydu görüntüleri ve diğer belgeler RSF’ye sevkiyat yapıldığını ortaya koyuyor. RSF lideri Hemedti’nin geçmişte Yemen’de BAE’ye sağladığı militan desteği ve kazandığı servet, iki taraf arasındaki ilişkiyi daha da güçlendiriyor.