IMF, Ekim ayına ait Mali İzleme Raporu’nu “Daha Akıllıca Harcama: Verimli ve İyi Tahsis Edilmiş Kamu Harcamaları Ekonomik Büyümeyi Nasıl Artırabilir?” başlığıyla yayınladı. Raporda, küresel kamu borcunun 2029 yılına kadar GSYH’nin yüzde 100’ünün üzerine çıkmasının öngörüldüğü belirtildi. Böyle bir durumda kamu borcunun 1948’den bu yana en yüksek seviyeye ulaşacağı ifade edilirken, borcun hızlı bir şekilde artış eğiliminde olduğu ve risk dağılımının geniş olduğu vurgulandı. Raporda, “yüzde 5’lik bir riskle borcun 2029’da GSYH’nin yüzde 123’üne ulaşması” beklentisi yer aldı.
KAMU BORCU GÖRÜNÜMÜ ÇEŞİTLİLİK GÖSTERİYOR
Kamu borcu görünümünün önemli ölçüde değişiklik gösterdiğine dikkat çeken raporda, ülkelerin bütçe açıkları ve borç seviyeleri bakımından farklılaştığı ifade edildi. Birçok büyük ekonominin kamu borcunun GSYH’nin yüzde 100’ünden fazla veya bu seviyeye yaklaşma sürecinde olduğu kaydedildi. Ayrıca, gelecek beş yıl içinde kamu borcunun GSYH’nin yüzde 100’ünü aşan ülke sayısının kademeli olarak azalacağı, ancak bu ülkelerin dünya GSYH’si içindeki payının artacağı tahmin edildi. Raporda, G20 ülkeleri arasında Kanada, Çin, Fransa, İtalya, Japonya, Birleşik Krallık ve ABD’nin yer aldığı, bu ülkelerin likit devlet tahvili piyasalarına sahip oldukları için mali risklerinin “orta” düzeyde bulunduğu aktarıldı.
GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERİN MALI KOŞULLARI ZOR
Buna karşılık, birçok gelişmekte olan piyasa ile düşük gelirli ülkenin borç seviyelerinin görece düşük olmasına rağmen önemli mali zorluklarla karşı karşıya olduğu ifade edildi. Raporda, “kamu borcunun GSYH’ye oranı yüzde 60’ın altında olan ülke sayısının 2021’de 100’ün üzerine çıktığı” ve bu sayının artmaya devam edeceği, ancak söz konusu ülkelerin dünya ekonomisindeki payının yüzde 30’un altında olduğu vurgulandı. Ayrıca, bu ülkelerin finansmana erişimlerinin sınırlı olduğu ve 55 ülkenin borç oranlarının çoğu zaman GSYH’nin yüzde 60’ının altında olmasına rağmen yüksek risk altında olduğu aktarıldı.
MALİ POLİTİKAYA ÖNCELİK VERİLMESİ GEREKİYOR
Raporda, mevcut durumun ötesinde mali risklerin giderek büyüdüğü belirtildi. Kamu borcu dinamiklerinin son yıllarda önemli ölçüde değişiklik gösterdiğine işaret eden rapor, küresel piyasalarda faiz oranlarının belirgin biçimde arttığını ve bu durumun belirsizliğini koruduğunu ifade etti. Artan borç servisi maliyetlerinin bütçeler üzerinde halihazırda baskı oluşturduğu kaydedilirken, savunma, doğal afetler, yıkıcı teknolojiler, demografi ve kalkınma alanlarındaki harcamaların kamu giderlerini artırdığı ifade edildi. Mali sürdürülebilirliği desteklemek ve olası şoklar karşısında mali tamponlar oluşturmak amacıyla maliye politikasına öncelik verilmesinin önemine de dikkat çekildi.
then "Add to Home Screen"