AVRUPA’DA YAŞLANAN NÜFUSUN ETKİLERİ
Avrupa genelinde yaşlanan nüfus ve azalan genç iş gücü, sosyal güvenlik sistemlerinde yeni krizlerin habercisi oluyor. Almanya bu süreçte ön plana çıkıyor. Ülke, emeklilik yaşı ve emekli maaşlarının sürdürülebilirliği açısından ciddi bir sorunla karşı karşıya kalıyor.
EMEKLİLİK YAŞINDA YENİ DÜZENLEMELER
Almanya Ekonomi Bakanı Katherina Reiche, özellikle sosyal yapının değişimi ve doğurganlık oranlarının düşmesi sebebiyle emeklilik yaşının 70’e çıkarılması gerektiğini ifade ediyor. Reiche, “Emekli nüfus hızla artıyor, çalışma çağındaki gençlerin üzerindeki yük dayanılmaz boyutlara ulaşıyor.” şeklinde açıklama yapıyor. Bakan, emeklilik yaşının artırılmasının sosyal güvenlik sisteminin çöküşünü engellemek ve genç nesil üzerindeki yükü azaltmak için zorunlu olduğuna dikkat çekiyor.
MUHALEFETİN TEPKİSİ
Bu öneri, Almanya’da emeklilik sistemi üzerine uzun zamandır süren tartışmalara yeni bir boyut katıyor. Başta Sol Parti ve Yeşiller Partisi olmak üzere muhalefet, bu teklife sert eleştiriler getiriyor. Sol Parti lideri Ines Schwerdtner, Bakan Reiche’yi “büyük şirketlerin çıkarlarını kollamakla” itham ediyor ve “40 yıl çalıştıktan sonra herkesin yoksulluk sınırı üzerinde bir emekli maaşı alması gerekir. Kimse zorla daha uzun çalıştırılmamalı.” şeklinde görüş belirtiyor. Schwerdtner, çalışma süresinin uzatılmasının, pek çok çalışanın yoksulluk riskiyle karşılaşmasına yol açabilecek endişelerini de yansıtıyor.
NÜFUSUN YENİLENMEMESİ
Almanya’da kadın başına düşen ortalama çocuk sayısı 1,35 iken, nüfusun kendini yenileyebilmesi için bu sayının 2,1 olması gerekiyor. Bu durum genç nüfusun azalmasına ve çalışma çağındaki bireylerin sayısının düşmesine neden oluyor. Daha az genç birey ve daha çok emekli bulunması, sosyal güvenlik sistemini ciddi şekilde zorluyor. Toplumda bu konuda farklı görüşler ortaya çıkıyor. Bazıları demografik gerçekler karşısında çalışma sürelerinin uzatılmasını zorunlu görüyor. Ancak özellikle ağır işlerde çalışan bireyler ve sağlık sorunları yaşayan yaşlılar için bu öneri kabul görmüyor. Zenginlerin daha fazla vergi ödemesi gerektiğini düşünen gruplar da bulunuyor.
ALMAN BASININDAN GÖRÜŞLER
Alman basını, emeklilik yaşının yükseltilmesinin ekonomik açıdan kaçınılmaz olduğunu kabul etmekte; fakat bu adımın tek başına sorunları çözemeyeceğini vurguluyor. Die Zeit ve Bild gibi büyük gazeteler, sosyal adalet ile iş gücünün fiziksel sınırları arasında bir denge sağlanması gerektiğine dikkat çekiyor. Ayrıca kadınların iş gücüne katılımının artırılması ve kontrollü göçmen alımının önemi de vurgulanıyor. Bir analizde, Almanya’nın çalışma çağındaki nüfusunun 2036 yılına kadar 7 milyon azalmasıyla birlikte, iş gücü açığının büyüyeceği ifade ediliyor ve göçün bu açığın kapatılması için önemli bir rol oynaması gerektiği belirtiliyor. Gazeteler, “63 yaşında emeklilik kolaylıklarının kaldırılması gerekiyor, ancak emeklilik yaşının artırılması tek başına çözüm değil.” diyerek kapsamlı sosyal ve ekonomik reformların şart olduğunu vurguluyor.