BARİŞ HAREKETİNE İHTİYAÇ

Hatay’da düzenlenen Samandağ Kitap Fuarı’ndaki panelede DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, dünya genelindeki gidişatla ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu. Hatimoğulları, “Bugün 3. Dünya Savaşı’nın arifesinden geçtiğimiz bir dönemde koşulların aynen ilk iki Dünya Savaşı koşullarına benziyor. Ancak bu sefer silahlar çok daha fazla gelişti ve dünya, biyolojik ve siber savaşlar gibi tehditlerle yüz yüze” dedi. Ayrıca, nükleer silahların etkisinin önemli olduğunu vurgulayarak, “Nükleer silah kullanılınca hangi ülkede olduğu önemli değil, birçok ülke etkilenecek” ifadelerini kullandı. Bu bağlamda güçlü bir barış hareketine ihtiyaç duyan bir dönemde olunduğunu belirtti.

İÇ SİYASETİN DURUMU

Türkiye’nin iç siyasetiyle ilgili endişelerini ifade eden Hatimoğulları, gerilimin arttığını ve seçilmişlerin gözaltına alınıp tutuklandığını belirtti. “Baskıların artmasıyla birlikte yerel yönetimlerin ve seçimlerin yok sayıldığı bir süreçteyiz” diyen Hatimoğulları, barış sürecinin tüm halkların barışı olması gerektiğine dikkat çekti. Tüm muhalif partiler ve demokratik kitle örgütleriyle sıkı bir iş birliği içinde olduklarını vurguladı. “Barış ve demokrasi kimseye altın tepsiyle sunulmaz; bunu mücadele ederek kazanmalıyız” dedi.

DİKTATÖRLÜK VE DEMOKRASİ

Hatimoğulları, Türkiye’deki demokratikleşme sürecinin yargının bağımsızlığından geçtiğine dikkat çekti. “Seçilmişlerin hapiste olduğu bir dönemde Türkiye’nin demokratikleşmesinden bahsetmek akıl dışı” diyen Hatimoğulları, yargının hukuka dayalı bir şekilde karar vermesinin sağlanması gerektiğini ifade etti. AİHM kararlarının hayata geçmesinin, siyasi mahpusların serbest kalması açısından kritik bir öneme sahip olduğunu da vurguladı.

YARGI BAĞIMLILIK VE DEMOKRATİKleşme

Hatimoğulları, kayyum yasasının kaldırılması durumunda bile tüm belediye başkanlarının serbest bırakılmasının önemli bir adım olduğunu söyledi. Ancak Türkiye’nin tek başına demokratikleşmesinin yeterli olmadığını, farklı halkların ve inançların eşit yurttaşlık temelinde özgürlük ve kardeşlik ilkesi çerçevesinde bir arada yaşamayı tesis etmesi gerektiğini belirtti. “Demokratikleşmenin yolunda olmazsa olmazlarımızdan biri yargı bağımsızlığı ve yargının hukuki olarak işlemesidir” diyerek sözlerini noktaladı.