Antalya’daki bir noterde, 96 yaşındaki R.Ö. adına sahte vekalet çıkarılması girişimi üzerine polis harekete geçti. “Yeni Joker” adı verilen operasyon çerçevesinde İzmir’de yaşayan ve mirasçısı bulunmayan R.Ö.’nün mal varlığını ele geçirmek amacıyla organize bir plan kurulduğu tespit edildi. Dolandırıcılar, sahte kimlik oluşturup GSM hattını değiştirdi, e-Devlet şifresini ele geçirdi ve gayrimenkul satış işlemleri için dublör kullanmayı başardı.

ÜÇ İLDE OPERASYON: 10 KİŞİ GÖZALTINDA

Antalya merkezli olarak gerçekleştirilen operasyonlarda, 3 ilde eş zamanlı olarak 10 şüpheli gözaltına alındı. Evlerdeki aramalarda, 18 cep telefonu, 14 sim kart, dizüstü bilgisayar ve taşınabilir bellekler, uyuşturucu madde, bir şarjör ve 16 fişek ele geçirildi. Şüphelilerden 7’si tutuklanırken, 3’üne adli kontrol uygulandı.

UZMANLARDAN KRİTİK UYARI: TAPU NASIL KİLİTLENİR?

Milliyet’e konuşan Gayrimenkul uzmanı Mustafa Hakan Özelmacıklı, dolandırıcılığın planlı ve örgütlü bir girişim olduğunu vurguladı ve şu bilgileri paylaştı: “Tapu, Kadastro Genel Müdürlüğü, son zamanlarda teknolojik doğrulama sistemlerini sıkça kullanıyor. Özellikle biyometrik kimlik doğrulama sistemi ile alıcı ve satıcının tapu dairesinde işlem yapmadan önce parmak izi kontrolü gerçekleştiriliyor. Başvuru aşamasında Web Tapu sistemine giriş için iki aşamalı kimlik doğrulama uygulanıyor. Geçmişe göre sahte işlemlerin engellendiğini söylemek mümkün.”

Yaşanan dolandırıcılık olayının spesifik olduğuna dikkat çeken Özelmacıklı, “Burada örgütlü bir işlem var. İki aşamalı kimlik doğrulamayı açmak için cep telefonu operatöründe değişiklik yapılmış ve vekalet verilecek kişi için dublör kullanılmış. Yani olay çok özel ve sıkça rastlanan bir durum değil,” dedi. Tapu işlemlerinde yaş sınırının bulunmadığını ifade eden uzman, 65 yaş üzerindeki kişilerin vekalet verirken noterlerden sağlık raporu istenebileceğini belirtti.

Vatandaşların dolandırıcılıklardan korunmaları için tapu kilitlemenin mümkün olduğunu vurgulayan uzman, “Vekalet vermiş olsalar bile Web Tapu sistemine girerek, tapuya bizzat gelmeden işlem yapılmasını engelleyebilirler. Maalesef sistemlerin açıkları başkaları tarafından kullanılabiliyor. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’ne ait sorgulama imkanlarının usulsüz kullanıldığını, belirli hesaplardan mal sahibinin bilgilerinin parayla satıldığını biliyoruz,” şeklinde konuştu.

Bunun yanı sıra, devletin dolandırıcılık önlemleri almak zorunda olduğunu belirterek, “Sorgulama yapanların kimliği ve IP adreslerinin kaydedilmesi gibi otomasyon sistemleri kurularak dolandırıcılık durumlarında şüphelilerin tespit edilmesi sağlanabilir,” ifadelerini kullandı.