FED’İN FAİZ İNDİRİMİ AÇIKLANDI

ABD Merkez Bankası (Fed), Çarşamba günü politika faizini 0,25 puan düşürerek yüzde 4,00–4,25 aralığına çekti. Yılın geri kalanında kademeli indirimlere devam edileceği de vurgulandı. İstihdam piyasasında yaşanan zayıflama endişelerine karşı alınan bu karar, ABD Başkanı Donald Trump’ın atadığı üyelerin çoğundan destek aldı.

YENİ ÜYEDEN MUHALİF GÖRÜŞ

Daha önce Hazine Bakanlığı’nda kıdemli danışmanlık yapan ve Fed yönetim kurulu üyeliğine atanan Guvernör Stephen Miran, daha sert bir 0,50 puanlık indirim yapılması gerektiği düşüncesiyle muhalif kaldı. Fed, kalan iki toplantısında 0,25’er puanlık iki indirim daha planlıyor. Bu strateji, ticaret politikalarının enflasyonu kalıcı şekilde artıracağı endişelerinin azaldığını, büyüme zayıflığı ve artan işsizlik riskine daha fazla odaklanıldığını gösteriyor.

YENİ EKONOMİK TAHMİNLER

Yeni ekonomik tahminlere göre, enflasyonun 2024 sonunda yüzde 3 olacağı, hedefin hala üzerinde; işsizlik oranının yüzde 4,5 seviyesinde kalacağı ve büyümenin ise yüzde 1,6’ya çıkması bekleniyor. Fed Başkanı Jerome Powell, bu karar sonrası basın toplantısı düzenleyecek. Trump’ın bazı atamaları bu kez faiz indirimi kararını desteklerken, Miran daha fazla indirim taleplerini sürdürüyor. Görevden almak istediği Lisa Cook da toplantıya katılarak karara “evet” oyu verdi.

FAİZ İNDİRİMİ KONUSUNDA TARİHSEL YAKLAŞIM

Geçmişte, Fed 2022–2023 döneminde yüksek enflasyonla mücadele amacıyla faizleri hızla artırmış, 2023 sonundan itibaren ise faizleri uzun süre sabit tutmayı tercih etmişti. Ancak işsizlik oranındaki yükseliş sinyalleri ve büyümedeki yavaşlama, 2024 yazında faizleri sabit bırakma kararını doğurdu. Bu durum, bazı üyelerin muhalefetini çekmişti. Yeni karar, önceden benimsediği “enflasyonu dizginlemek için sıkı kalma” yaklaşımından belirgin bir değişim olarak değerlendiriliyor. Fed, daha önce beş toplantı boyunca faiz oranlarını sabit tutmuştu.

UZMAN GÖRÜŞLERİ

ABD Merkez Bankası’nın 2025’teki ilk faiz indirimine yatırım çevrelerinden geniş yankı geldi. Quilter’dan Lindsay James, Powell’ın siyasi baskılar altındaki kararının, işgücü piyasasındaki bozulmanın Fed’i köşeye sıkıştırdığını belirtti. Ayrıca, Trump’ın daha büyük indirim taleplerinin sürdüğüne dikkat çekti.

Charles Schwab UK’den Richard Flynn, kararın beklenen bir adım olduğunu, istihdamdaki zayıflamaya karşı “ölçülü bir tepki” anlamına geldiğini, ancak son dört yılın en yüksek işsizlik başvurularının risk oluşturduğunu ifade etti. Capital Group’tan Ed Harrold, indirimin tahvil piyasaları için destekleyici olacağını ve yüksek kaliteli şirket tahvillerinin cazip fırsatlar sunduğunu söyledi. Moneyfarm’dan Richard Flax ise kararın kısa vadede hisse senetlerinde olumlu bir hava yaratabileceğini, ancak Fed’in hızlı bir gevşeme sürecine girmek anlamına gelmediğini hatırlattı.

Isio’dan Rob Agnew, büyümenin istenen hızda artmaması halinde stagflasyon riski olabileceğini vurguladı. Wealth Club’dan Isaac Stell ise, kararın “stratejik bir politika değişiminden çok siyasi bir taviz” gibi göründüğünü ve bunun Fed’in bağımsızlığı hakkında soru işaretleri doğurabileceğini kaydetti.