Marmara Denizi’nde Müsilaj Riski Artıyor

MÜSİLAJ KORKUSU MARMARA’DA ARTMAKTA

Marmara Bölgesi, müsilaj korkusunun etkisi altına girmiş durumda. Nisan ayında kendini gösteren müsilaj, denizin altındaki yoğunluğunu artırmaya devam etti. Şimdi ise yüzeyde görülmeye başladı.

HAZİRAN KRİTİK AY OLACAK

Deniz suyu sıcaklıklarındaki artış, kirlilik ve kuraklık gibi faktörler müsilaj oluşma riskini artırırken, uzmanlar özellikle güney sahilleri başta olmak üzere birçok noktada müsilajın haziran ayında daha yoğun hale geleceği konusunda uyarı yapıyor. AA muhabirine konuşan uzman Salihoğlu, Marmara Denizi’nde müsilajı 6 hafta önce gözlemlediklerini ve o dönemde Karadeniz’den gelen suyun etkisiyle bunun yüzeyde görülebileceğini belirtmişti.

KARADENİZ SUYUNDAKİ GİRDİLERİN ETKİSİ

Salihoğlu, “Maalesef bugün, daha önce öngördüğümüz durumları art arda yaşıyoruz. Hava olaylarını kestirmek çok kolay olmasa da müsilajı ve oksijen azlığını oluşturacak faktörler geçerliliğini koruyor. Müsilajın 2021’de o seviyeye ulaşmasının ana sebeplerinden biri yine üst sudaki değişimdeki azlıktı. Eğer Karadeniz suyundaki girdiler bu mevsimde artmazsa o yoğunlukta müsilajı yine görebiliriz” diyor. Son günlerde Karadeniz’den gelen suda bir artış olduğunu ve bunun biraz rahatlama sağlayacağını ancak uzun vadede ciddi bir artış olmayacağı yönünde tahminlerde bulunduğunu ifade ediyor.

ÜSTTEKİ DEĞİŞİM VE KURAKLIK ENDİŞESİ

Salihoğlu, yaklaşık 15 gün önce müsilajın yüzeyde yoğun olarak görüldüğünü, rüzgarın etkisiyle bir azalma yaşandığını, ancak son günlerde tekrar yüzeyde müsilajın görülmeye başladığını belirtiyor. Özellikle kurak koşulların Marmara’nın yüzey suyundaki değişimin düşük kalmasına neden olmasından endişe ettiklerini aktarıyor. “Deniz zaten yoğun kirlilik baskısı altında; yüksek fitoplankton üretimi, yüzey suyunun değişmemesi ve iklim koşullarının giderek sıcaklıkları artırmasıyla Marmara’da oksijen seviyelerinde düşüş ve müsilaj yoğunluğunda artış gözlemlenecek” diyor.

MAKDASIZ KİRLİLİK VE MÜSİLAJIN ÇARPAN ETKİSİ

Salihoğlu, boğazdan gelen suyun Marmara’nın üst tarafını hareketlendirdiğini ve o suyun kirlilik yükünün Marmara’dan daha az olması nedeniyle yüzeyi temizlediğini belirtiyor. “Denizdeki kirlilik durumu ve oksijen azlığı durumu aynen devam ediyor. Müsilaj ekosistem için kritik olan canların üzerine kaplanabiliyor ve bunların oksijensiz kalmalarına yol açabiliyor” diyor.

ÇANAKKALE BOĞAZI’NDA ARTACAK RİSK

Marmara Denizi’ndeki müsilaj yoğunluğunun artmasıyla birlikte Çanakkale Boğazı’ndan çıkışının da artacağına dikkat çeken Salihoğlu, 2021’de olduğu gibi Ege’nin daha oksijenli suyunun müsilajı hızla parçalayıp kaybettirebileceğinin altını çiziyor. Son olarak, kirliliğin ana kaynağı olduğuna vurgu yaparak, “Bu sürdükçe yoğun fitoplankton türleri besin bulmaya devam edecek, yazla birlikte ışık seviyeleri ve sıcaklıklar arttıkça da oksijen azlığı riski artacak” ifadelerini kullanıyor.