Jeolog Prof. Dr. Okan Tüysüz, 23 Nisan tarihinde gerçekleşen 6.2 büyüklüğündeki sarsıntının faylar üzerindeki stresi artırarak büyük bir depremin zamanlamasını öne çekmiş olabileceğini belirtti. Tüysüz, Marmara’da “deprem olmayacak” şeklindeki iddiaların bilimsel bir temeli olmadığını vurgulayarak, toplumun acilen kentsel dönüşüm çalışmaları ve tatbikatlarla bu durum için hazırlanması gerektiğini ifade etti. Almanya’daki bir yerbilimleri merkezi öncülüğünde gerçekleştirilen araştırma, Marmara Denizi’nin derinliklerindeki Ana Marmara Fayı üzerindeki sismik aktivitenin son yıllarda batıdan doğuya doğru kayma gösterdiğini ortaya koydu. Bu hareketliliğin, İstanbul’a en yakın bölgelerde stres birikimine neden olduğu ifade edildi.
EK STRES BİRİKİMİ
Prof. Dr. Okan Tüysüz, NTV canlı yayınına katılarak, 6.2 büyüklüğündeki depremin, beklenilen büyük Marmara depreminin zamanlamasını etkileyebileceğini dile getirdi. Tüysüz, bu depremin ardından meydana gelen artçı sarsıntıların doğu yönünde ilerleyerek Adalar ve Avcılar açıklarındaki fay segmentlerinde ekstra stres birikimine yol açtığını söyledi.
KENTSEL DÖNÜŞÜM İHTİYACI
Marmara’da büyük deprem olmayacağına dair sosyal medyada yer alan söylemlere de değinen Tüysüz, bu tür iddiaların hiçbir bilimsel desteklemediğini belirtti. Tüysüz, bölgedeki son büyük depremin 1766 yılında yaşandığını hatırlatarak, faylarda stres birikiminin devam ettiğini ifade etti. İstanbul’un büyük bir depreme karşı hazırlık yapması gerektiğini vurgulayan Tüysüz, kentte yaklaşık 1 milyon 200 bin bina olduğunu belirtti. Kentsel dönüşüm çalışmalarının önemli olduğunu ancak tek başına yeterli olmayacağına dikkat çeken Tüysüz, toplumun hem depremler öncesinde hem de sonrasında bilinçlendirilmesi ve düzenli tatbikatların gerçekleştirilmesinin büyük önem taşıdığını sözlerine ekledi.
then "Add to Home Screen"