USA’NIN SALDIRISINI TAKİP EDEN TÜRKİYE’YE YANSIMALAR
Türkiye’nin resmi açıklamasında, ABD’nin İran’daki Fordo, Natanz ve İsfahan nükleer tesislerine düzenlediği saldırının ardından “kınama” ifadesinin yer almaması dikkat çekiyor. Dışişleri Bakanlığı, saldırının üzerinden yarım gün geçtikten sonra yayınlanan açıklamada, “ihtilafı küresel düzeye taşıma riski” gibi sert ifadeler kullansa da, doğrudan bir kınama yapmadığını vurguladı.
ERDOĞAN’IN KOLAYLAŞTIRICI ROLÜ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı Donald Trump ve İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile gerçekleştirdiği görüşmeler Türkiye’nin bu süreçte “kolaylaştırıcı rol” üstlenmeye hazırlandığını gösteriyor. Dışişleri’nin açıklaması da bu diplomatik pozisyonla uyum içinde değerlendiriliyor.
İÇ GÜVENLİK POLİTİKALARI AÇISINDAN RİSKLER
Yazıda, İsrail-İran savaşının uzamasının Türkiye’nin iç güvenlik politikaları açısından risk taşıdığı belirtiliyor. Uzmanlar, bu durumun PKK’nın silah bırakma süreci olarak tanımlanan “terörsüz Türkiye” hedefini etkileyebileceğinin altını çiziyor. Bu nedenle Ankara, diplomatik dengeyi korumaya çalışıyor.
Diplomatik camiada, “İran bugünlerde iç gelişmelere de gebe” ifadesi öne çıkıyor. Reza Pehlevi’nin gündemde olmamasıyla birlikte Hamaney’in yetkilerinin bir kısmını devretmesi durumunda Pezeşkiyan ile bir uzlaşma sağlanabileceği yönünde görüşler var. Erdoğan’ın Trump ile Türkiye’de buluşmasının ise önemli bir fırsat olduğu değerlendiriliyor.
EKONOMİK VE SİYASİ ÇIKARLAR
Türkiye’nin hem ekonomik hem de siyasi açıdan bu gelişmelerden çıkarının olmadığı savunuluyor. Türkiye’nin nükleer müzakerelere dönüşteki ısrarının, Netanyahu’nun hedefinin şu anda İran olmasından kaynaklanmadığı ifade ediliyor. İran’ın nükleer silaha sahip olması durumunun da Türkiye için rahatsızlık yaratabileceği dile getiriliyor.
Uzmanlar, İsrail-İran savaşının uzamasının PKK’nın silah bırakma, yani “terörsüz Türkiye” sürecine zarar verebileceğini belirtiyor ve Erdoğan’ın bu ihtimali istemediğini söylüyor.
then "Add to Home Screen"