YARGITAY HUKUK GENEL KURULU’NDAN EMSAL KARAR
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, önemli bir karara imza attı. Davacı vekili, anlaşmalı boşanmaya dayanan sözleşme çerçevesinde müvekkilinin davalıya aylık 1.500 dolar yoksulluk nafakası ödenmesine karar verildiğini belirtti. Ancak davacının ilerleyen yıllarda ekonomik koşullarının kötüleştiğini ifade ederek, aylık 1.500 dolar olan nafakanın kaldırılmasını veya bu miktarın 850 lira olarak düzenlenmesini talep etti. Davalı vekili, karşı tarafın iddialarının gerçek dışı olduğunu savundu ve taraflar arasındaki evliliğin davacının şu anda evli olduğu kişiyle müvekkilini aldatması nedeniyle sona erdiğini belirterek davanın reddini istedi.
BİRİNCİ DERECE MAHKEME’DEN KISMİ KABUL
İlk derece mahkemesi, dosya kapsamını değerlendirerek davanın kısmen kabulüne ve davalı lehine aylık 1.000 lira yoksulluk nafakası verilmesine karar verdi. 22.12.2021 tarihli ek karar ile nafaka davalarında reddedilen kısım üzerinden vekalet ücretine hükmedilemeyeceği gerekçesiyle davalı vekilinin talebini reddetti. Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusu yapıldı.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ’NDEN NAFAKA UYARLAMASI
Bölge Adliye Mahkemesi, davanın tarihi itibarıyla davacının emekli maaşının TL üzerinden olması gerektiğini belirtti. Boşanmanın kesinleştiği tarihte TCMB alış kuru 1,64 TL’yken, dava sırasında 7,38 TL’ye çıktığını dikkate alarak, yoksulluk nafakasının Türk lirasına uyarlanmasına ve aylık 2.500 TL yoksulluk nafakası ödenmesine karar verdi.
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ KARARINI BOZDU
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, verilen kararı bozdu. Mahkeme, tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırmalarını inceledi. Davalının emekli olduğu ve 2.000 TL maaş aldığı, evin kirasını kardeşinin üstlendiği, bakmakla yükümlü olduğu engelli anne ve bir çocuğunun bulunduğu ortaya çıktı. Davacının ise emekli maaşının 3.500 TL civarında olduğu ve yeniden evlendiği belirlendi. Davacının gelir düzeyinin yüksek olduğuna dikkat çekilerek, boşanma sırasında ekonomik durumda aşırı bir kötüleşme olmadığı vurgulandı.
DAVA YARGITAY HUKUK GENEL KURULU’NA TAŞINDI
Bölge Adliye Mahkemesi, yoksulluk nafakasının başlangıcı olan 2003 yılından bu yana davacının ekonomik koşullarının kötüleştiğini ve döviz kurlarındaki artışın dikkate alınması gerektiğini savundu. Davalı vekili tarafından yapılan temyiz başvurusu sonrasında dosya Yargıtay Hukuk Genel Kurulu gündemine taşındı.
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI ONADI
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, yapılan temyiz incelemesi sonucunda Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararını onadı. Karar açıklamasında, “Davalı fiiller arasındaki dengenin sarsılmadığı” ifade edildi. Karşılıklı fiiller içeren sözleşmelerde menfaat dengesinin önemli olduğu vurgulandı.
NAFAKA ÖDEMESİ TÜRK LİRASI CİNSİNDEN YAPILACAK
Davalının savunması kapsamında, erkeğin boşanma yönünde menfaat elde ettiği ifade edildi. Ancak nafakanın karar tarihindeki döviz kuru ile kıyaslandığında, davalı için sağlanan menfaat ile nafaka borçlusunun çabası arasında orantısızlık olduğu anlaşıldı. Bu nedenle, döviz cinsinden belirlenen yoksulluk nafakasının Türk Lirası cinsinden ödenmesine karar verilmesi uygun bulundu.
then "Add to Home Screen"