MISIR’DA AZİZ KATERİNA MANASTIRI KRİZİ
Mısır’ın Sina Yarımadası’nda yer alan ve beş yüz yılı aşkın bir süredir varlığını sürdüren Aziz Katerina Manastırı, hem Hristiyanlık hem de insanlık tarihi açısından önemli bir noktadır. Ancak, günümüzde manastır, lideri Başpiskopos Damianos’a karşı başlatılan tartışmalı bir görevden alma girişimi ile sarsılıyor. Bu gelişmeler, yalnızca dini bir çatışma değil, aynı zamanda Yunanistan ve Mısır arasındaki stratejik ilişkilere etkisiyle uluslararası bir gerilim kaynağı hâline geliyor.
GERİLİM TIRMANIYOR
Kriz, Yunanistan Meclisi’nin manastırın mal varlıklarını ve tüzel kişiliğini koruma altına alacak bir yasa teklifini oylaması gereken kritik bir dönemde ortaya çıkıyor. Aynı haftada, Mısır Dışişleri Bakanı Badr Abdelatty’nin Atina’yı ziyaret etmesi planlanıyor. Müzakerelerin esası, Aziz Katerina Manastırı’nın hukuki durumunun ve uluslararası temsil hakkının iki ülke arasında bir anlaşmayla doğrulanmasıdır.
DİSİPLİNE AYKIRI OYLAMA TARTIŞMASI
Bu süreçte, manastır içinde bir grup keşiş ve rahip, Başpiskopos Damianos’un görevden alınması için oylama yaptı. Ancak, bu oylamanın manastırın iç tüzüğüne açıkça karşı olduğu iddia ediliyor. 25 kişilik Genel Kurul’da gerekli 2/3 çoğunluk sağlanmadan yapılan oylama, bazı üyelerin sayılmamasıyla 22 kişiye indirilen bir liste üzerinden kabul edildi.
Bu oylamanın geçerliliği, başta Kudüs Rum Ortodoks Patrikhanesi olmak üzere Ortodoks camiasında tartışmalara yol açtı. Oylamaya katılan rahiplerden biri olan Pamfilos’un, uzun yıllar önce Aynoroz’a yerleştiği ve dolayısıyla oylama haklarının bulunmadığı ifade ediliyor. Başpiskopos Damianos, bu durumu “manastıra karşı organize bir darbe” olarak tanımlayıp, görevden alma girişimini, sadece kendi pozisyonuna yönelik bir tehdit değil, aynı zamanda Aziz Katerina Manastırı’nın yüzyıllardır süregelen dini özerkliğine ve uluslararası statüsüne karşı bir “kilise darbesi” olarak nitelendirdi.
YUNANİSTAN’IN İLGİSİ NEDEN ARTIYOR?
Damianos, bu girişimin dikkat çekici zamanlamasına vurgu yaparak, “Mısır ve Yunanistan’ın iş birliğiyle manastırın tüzel kimliğini ve mülklerini korumaya çalıştığımız bir dönemde, içeriden böyle bir ayrılık tohumunun atılması manidardır” dedi. Yunan Meclisi’nde tartışılan yasa teklifi, Aziz Katerina Manastırı’nın Atina temsilciliğini yasal bir tüzel kişilik hâline getirerek, manastırın mülkleri ve kültürel varlıklarını resmi olarak korumayı amaçlıyor. Ancak bazı yorumcular, bu adımı “kilisenin mülk haline getirilmesi” veya “devlet müdahalesi” olarak eleştiriyor.
MANASTIRIN TARİHİ VE KÜLTÜREL ÖNEMİ
Amaçlanan bu gelişmelerin yanı sıra, manastırın yönetimi ve dini kimliği, Ortadoğu’daki Hristiyan azınlıkların durumu ile de bağlantılı olarak tartışmaya açılıyor. Aziz Katerina Manastırı Mısır’da bulunsa da, tarihi açıdan Yunan Ortodoks Kilisesi’ne bağlıdır. Manastırda kullanılan dil Yunanca olup, keşişlerin çoğu Yunan kökenlidir ve dini uygulamalar tamamen Yunan Ortodoks geleneklerine göre yürütülüyor. Ayrıca, manastırın Yunanistan’da mülkleri bulunuyor, bu nedenle Atina, hem dini hem de kültürel açıdan manastıra sahip çıkmayı devlete ait bir politika olarak görüyor.
ULUSLARARASI YANKILAR VE GÖRÜŞMELER
2002 yılından bu yana UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan manastır, sadece dini bir değer olarak değil; Batı ile Doğu arasında bir diyalog sembolü olarak dikkat çekiyor. Yaşanan kriz, hem dini hem de diplomatik alanda büyük bir yankı uyandırıyor. Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgos Yerapetritis ile Mısırlı mevkidaşı Badr Abdelatty’nin 6 Ağustos’ta Atina’da yapacağı görüşme, yalnızca iki ülke ilişkileri açısından değil, Aziz Katerina Manastırı’nın geleceği için de belirleyici bir an olabilir. Zira bu görüşmede imzalanması beklenen antlaşma, manastırın yasal temsilini güçlendirecek ve benzeri iç çekişmelerin dış müdahaleye açık hâle gelmesini önleyecek bir hukuki çerçeve sağlayabilir.
then "Add to Home Screen"