Devlet Bahçeli, parti grubundaki konuşmasında Diyarbakır'da yaşlı bir kadın ve bir polis arasında yaşanan diyaloğa dikkat çekti.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli parti grubunda konuştu. Hükümete Rusya konusunda destek veren Bahçeli, Doğu ve Güneydoğu'da yaşanan sokağa çıkma yasakları, çatışmalar, öğretmenlerin bölgeden ayrılmasıyla konularında ise hükümeti topa tuttu

Bahçeli, "Tam bir karanlığa mahkum olan Diyarbakır'da bir kadının, polise 'burası Kürdistan sen ne istiyorsun?' sözlerine Türk polisinin 'ne Kürdistanı burası Türkiye' sözleri umudumuzu korumamızı sağlıyor. Anadolu coğrafyası ebedi Türk vatanıdır. Kurgu sinsi ve kurnazdır." diye konuştu.

İşte MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin parti grubundaki açıklamalarının satır başları:

Uzunca bir süredir durgunluk ve bocalama sürecinden geçsek de mayamız sağlam ve geçmişimiz şan ve zferle doludur.

Nobel Kimya Ödülü alan sayın Sancan bizim dünyamızı aydınlatmıştır. Sayın Sancar, inanmış bir yürek, kökünü ve geçmişini unutmamış bir vatan kahramanıdır. Hepsinden öncesi Türklüğüyle iftihar eden birinin nelerin üstesinden geldiğini göstermiştir. Kendisini milletmiz ve partimiz adına teşekkür ediyorum.
AKP'liler 1 Kasım'dan sonra şehitlerin gelmeyeceğini ve her şeyin düzeleceğini söylemişti. Şu vereceğim rakamlara dikkat edin. Suruç'taki canlı bombalı saldırı sonrası 218 aile yanmış yıkılmıştır. ankaralı polis memuru Haydar Çetin'in oğlu Eymen'in sözleri bizi derinden sarsmıştır. Babasının tabutuna bakmış ve ciğerleri dağlamıştır. Keşke son bir kez görseydim anne. Babam cennete mi gidecek? Anne sen gitme ne olur?

ARTIK ŞEHİT GELMEYECEK DİYEN SOYTARILAR NEREDE?

6 yaşındaki çocuğa bunu yaşatmaya kimin ne hakkı var? Eymen'i izleyen Erdoğan ve Davtuoğlu ne hissetmektedir.
1 Kasım'dan sonra şehit gelmeyecek diyen soytarılar nereye gitmiştir?
Oğlunun açtığı 5 restoranı ufak iş girişimi olarak görüyorsun da bu acıları niye görmüyorsun! İşte Türkiye'nin çelişkisi bu kadar meydandadır.

Doğu ve Güneydoğu'da Türk devleti adeta geri çekilmektedir. Son 6 ayda Diyarbakır, Mardin, Hakkari, Şırnak ve Muş'ta başlamak üzere sokağa çıkma yasağı ilan edilen gün sayısı 170'i bulmuştur. 7 farklı kentin 17 ilçesinde 52 kez sokağa çıkma yasağı ilan edildi.
200 binin üzerinde insan göç etmiştir. bu adı konulmamış etnik bir tasfiyedir. Kobani'deki hain plan Türkiye'de de hayata geçirilmek isteniyor.

DÜŞMANLIĞI CAMİ YAKMAYA KADAR VARDIRAN ŞEREFSİZLER…

Öğretmenini koruyamayan okulunu açık tutamayan bir iktidara Türk milleti daha ne kadar tahammül gösterecektir. AKP'ye oy veren vatandaşlarımız bugüne kadar cami yakıldığını hiç duydunuz mu? Bugüne kadar bu kadar korkak bir hükümet gördünüz mü? Maskeli eşkiyalar camileri yakmakta sokak aralarına hendekler kazmakta. Düşmanlığı cami yakmaya kadar vardıran şerefsizlere ilk kez rastlanıyor!
Kaçak sarayda muhtarlarla toplanıp ona buna sataşmayı biliyorsun da vatanın halini nasıl görmüyorsun?
Başkanlığı havada karada dillendiriyorsun da Türkiye'nin güvenliği için niçin gerekli adımları atmıyorsun? Sarayın parmak sallamasına terbiyeli çocuk gibi uyuyor çıtını bile çıkaramıyorsun!
Saray almış eline ipleri. Davutoğlu hala Dışişleri Bakanı gibi davranıyor.

Çevir kazı yanmasın dostlar alışverişte görsün türü davranışlar gerçeği saptırmaktır. AKP terör örgütüne boyun eğmiştir. AKP devleti geriletmiş PKK'yı büyütmüştür.

Türk vatanı adım adım kundaklanırken AKP'nin sorumsuzluğu başkaca nasıl yorumlanacktır? PKK'nın yedeği HDP'nin grup toplantısını Diyarbakır'da yapma kararı başlı başına bir komplodur. HDP bu cüreti AKP'den almıştır. Hain ittifakın bir ucunda AKP bir ucunda da HDP vardır. HDP-PKK türk vatanının muhtelif ilçelerinde sözde özerklik ilan ederken AKP dut yemiş bülbül gibi izlemiş ve teşvik etmiştir. Şırnak Cizre, Mardin Nusaybin, Batman il merkezi, Muş Varto, Diyarbakır Sur, Silvan'da öz yönetim adı altında fiili başkaldırma teşebbüsleri görülmüştür. DBP başkanı özerklik ve öz yönetim aynıdır diyerek malumun ilanını yapmıştır

Erdoğan'ın başkanlık hayali bencillikten başka bir manaya gelmemektedir.

BİR KADIN POLİSE BURASI 'KÜRDİSTAN' DİYOR

Planlanan 4 parçalı Kürdistan'ın türkiye ayağında bu 20 il bulunmaktadır. Şark meselesi kapsamında bölünme planlamaktadır.Küresel güçlerin temel amacı Türkiye'nin hangi doz ve sürece parçalanacağıdır. Bize göre düğmeye basılmıştır. Tam bir karanlığa mahkum olan Diyarbakır'da bir kadının polis burası Kürdistan sen ne istiyorsun sözlerine Türk polisinin ne Kürdistanı burası Türkiye sözleri umudumuzu korumamızı sağlıyor. Anadolu coğrafyası ebedi Türk vatanıdır. Kurgu sinsi ve kurnazdır.
Eninde sonunda ihanetin beli kırılacak. Farkındaysanız hiç bir komşu ülke ile aramız yok! Köprüleri atmadığımız hiç bir devlet kalmadı. AKP hükümeti yanlışlarına sürekli yenilerini eklemekte. 24 Kasım'dan bu yana Rusya ile yaşanan kriz kritik bir noktadadır. Putin tehditlerini büyütüyor. AKdeniz ve Karadeniz'de savaş gemilerinden geçilmiyor. Putin yönetiminin uzlaşmaz politikası bölgesel gelişmeleri etkilemektedir. 9 milyar dolarlık bir kayıp yaşanacağı tahmin ediliyor.

ABD VE BATI SINIRLARIMIZA ÜŞÜŞTÜ

Rusya Türkiye'ye karşı güç ve ittifak arayışındadır. PYD'yi, PKK'yı desteklemesi, İran'la ortak hareket etmesi düşmanca bir tutumdur. ABD ve Batı da vakit kaybetmeden sınırlarımıza üşüşmüşlerdir. Soğuk savaş zamanındaki mücadelelerin aynısı tekrar yeşermiştir.

Öyle bir noktaya gelindi ki Putin nükleer savaşı telaffuz etmiştir. Davutoğlu'nun manevra alanını daraltan, Erdoğan'ın kafa karıştıran sözleri bir başka düşündürücüdür.

IŞİD'e karşı askeri mücadelenin henüz bir netice vermediği ortadadır. Esad rejimi Türkmenlere vicdansızca saldırmıştır. Bütün dikkatler Türkmen Dağı'na, Cerablus-Azez noktasına çevrilmişken bir anda Musul noktası gözler önüne gelmiştir.

Başbakan Davutoğlu Musul'daki askerlerin tanzimini güvenlik unsuru olarak adlandırsa da Irak bunu işgal olarak görmüştür. Maliki'nin provoke ettiği kişiler bayrağımızı yakmıştır. Bu ahlaksızlığı kınıyoruz. Türk bayrağını ahlaksızca yakanlar, çakma yiğitler, ABD askerleri kadınlarınıza tecavüz ederken hangi delikteydiniz?

Irak'taki Türkmenlere yardım son derece normaldir. Bu durumda büyütülecek bir şey yoktur. MİT ve Dışişleri Müsteşarı'nın apar topar gitmesi de tansiyonu düşürmedi. Davutoğlu geçen hafta Irak Başbakanı'na mektup gönderdi. Şimdi de Başika'daki askeri unsurlarımızın kuzeye kaydırılması gündemdedir. Erdoğan'ın 'Askerlerimizi geri çekmemiz söz konusu değildir' sözlerinin ne kadar gerçekçi olduğu ortadadır.

BAĞDAT'TA YAKILAN BAYRAĞI KANDİL'E DİK

Bizim beklentimiz peşmergenin eğitilmesi değil türkmenlerin korunmasıdır.
Sayın Davutoğlu, sen Bağdat'ta yakılan bayrağı Kandil'de dalgalandır da seni hararetle alkışlayalım.

HA BARZANİ HA ÖCALAN! NE FARK VAR

Barzani, Türkiye'ye geliyor ve özel kuvvetler komutanlığını ve MİT'i ziyaret ediyor. Buna da hükümet izin veriyor. Erdoğan 2007 yılında Barzani muhattabımız değil diyordu. Barzani'den gelecek hayır Allah'tan gelsin? Barzani kim ki işbirliği yapılsın? Ha Barzani ha Öcalan. aralarında ne fark var?
AKP'nin partimizden esinlenerek verdiği sözleri an be an izleyeceğimizi buradan izliyoruz. AK Takip Merkezi kurduğumuzu buradan ifade etmek istiyoruz.