Dönmez, çocuğa isim koyarken koca bir kültürün, geçmişin ve geleceğe dair umutların kodlarının aktarıldığını belirterek, Peygamber efendimizin bunun için çocuklara peygamber ve salih insanların isimlerinin verilmesi tavsiyesinde bulunduğunu kaydetti.

İsmin anlamını, bu ismin seçilme nedeni gibi konularda çocuğa bilgi verilmesi gerektiğinin altını çizen Dönmez, çocuğa hitap ederken adının eğilip bükülmemesi gerektiğini vurguladı. İsmin sahibinin karakterine etki edeceğine dair bir inanç olduğuna işaret eden Dönmez, “Belki pek de haksız değildir. Bazı insanlar vardır ismiyle müsemma deriz. Ona verilen isim tümüyle hâline, tavrına yansımıştır. Eliftir mesela inceciktir, 'Elif' gibi dimdik durur inandığı doğrular uğrunda” ifadelerini kullandı. Peygamber efendimizin de isim koyarken o kişide görmek istediği özelliği dillendirdiğini vurgulayan Dönmez, “Hz. Fatıma ile Hz. Ali'nin oğulları Hasan dünyaya geldiğinde ona 'savaş' anlamına gelen 'Harp' ismi verilmişti. Allah Resulü bunu öğrendiğinde onu anlamı 'güzel' olan Hasan ismiyle değiştirmişti. Bu durum Hz. Hüseyin ve Muhsin için de böyle olmuştu” dedi. Verilen ismin çocuğun ruhuna olumlu etkiler yaparken, onu gurur ve kibre sevk etmemesi uyarısında bulunan Dönmez, anne ve babanın isim seçerken çok dikkat etmesi gerektiğini söyledi.