İHALE SONRASI PROJE BAŞVURUSU YAPILDI
Yıllarca süren ihaleler sonucunda Koç Holding’e ‘genişletilerek’ 40 yıllığına devredilen İstanbul’daki Fenerbahçe-Kalamış Yat Limanı’nın genişletme projesi için gerekli başvuru yapıldı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, proje için çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) sürecini başlattı. Proje uygulandığı takdirde, yat kapasitesi bin 288 metrekareden 2 bin 120 metrekareye yükselecek ve toplam alan 437 bin 788 metrekareye ulaşacak.
DENİZE YENİ DOLGU ALANLARI PLANLANIYOR
Revizyon projesine göre marina, Fenerbahçe Mahallesi kıyı kenar çizgisinin deniz tarafında kalan 314 bin 541 metrekare deniz alanı ve 111 bin 840 metrekare kara alanıyla birlikte toplamda 437 bin 788 metrekareye genişleyecek. Yat bağlama kapasitesi, 2 bin 120’ye çıkarılacak. Halihazırda bin 288 yata hizmet veren marina; 24 bin 900 metrekare mendirek, bin 193 metre rıhtım ve 2 bin 666 metre iskeleyle işliyor. Projede mendirek 36 bin 158 metrekareye, iskele 4 bin 54 metreye yükseltilecek; ayrıca bin 997 metrekare deniz dolgusu yapılacak. Kara alanında ise 12 bin 321 metrekare ticari alan, 5 bin 482 metrekare idari ve teknik alan, 22 bin 87 metrekare kapalı otopark, 13 bin 742 metrekare açık otopark ve 9 bin 150 metrekare çekek alanı planlandı.
UZUN İHALE SÜRECİ
Fenerbahçe-Kalamış Yat Limanı, 1998 yılından bu yana Koç Holding tarafından işletiliyor. Liman, 2011’de AKP hükümetinin başlattığı özelleştirme çerçevesinde 14 yılda beş kez ihale sürecine girmiştir. İlk ihale 2014’te yapılmış ve Koç Holding 664 milyon dolarlık teklifini geri çekmiştir. 2017’de yeterli talep oluşmadığı için bir ihale iptal edilmiş, 2021’de Koç Holding 2,5 milyar lira ile ihaleyi kazanmış, fakat sonucunda iptal edilmiştir. Son ihalede müteahhit Vahit Karaarslan 505 milyon dolarla Koç’un önünde ihaleyi kazanmış, fakat daha sonra ihaleden çıkmıştır. Koç Holding, 2025’in Şubat ayında imzalanan sözleşmeyle işletme hakkını 40 yıl daha almıştır.
PROJENİN HİSSEDİLEN ETKİLERİ
Kadıköy halkı, genişletme projesinin getireceği sorunları yeniden gündeme getirdi: • Yapılaşmanın artması bölgeyi en az üç yıl bir şantiye alanına dönüştürecek. • Spor ve dolaşım alanları, yürüyüş yolları kapanacak; sahil ve park alanları tamamen kısıtlanacak. • İnşaat faaliyetleri halk sağlığını ciddi şekilde tehdit edecek, akciğer ve solunum yolu rahatsızlıkları artacak. • Su kirliliği ve atık yoğunluğu yükselecek, ekolojik denge bozulacak; müsilaj ve kötü koku gibi problemler çoğalacak. • Balıkçıların hakları ise zarar görecek.