ENFLASYONUN KİRA BEDELLERİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
Enflasyonun etkisiyle yükselen kira bedelleri, kiracılar ile ev sahiplerini mahkeme süreçlerinde karşı karşıya getiriyor. Özellikle beş yılı aşan kira sözleşmeleriyle ilgili olarak açılan kira tespit davalarında, kiracılar için oldukça önemli olan “hakkaniyet indirimi” kavramı ön plana çıkıyor.
KİRA BEDELİ BELİRLENMESİNDE DİKKATE ALINAN UNSURLAR
Avukat Mücahid Küçük, Türk Borçlar Kanunu’nun 344. maddesinin 3. fıkrası doğrultusunda, hâkimin yeni kira bedelini belirlerken yalnızca TÜFE oranlarını değil, aynı zamanda kiralanan taşınmazın durumu, emsal kira bedelleri ve kiracının özel koşullarını dikkate aldığını belirtiyor. Bu noktada, kiracının uzun süre aynı evde yaşamış olması, taşınmazda yaptığı iyileştirmeler, evin yaşı ve konumu gibi faktörler, kira bedelinde yüzde 10 ila 30 arasında bir indirim yapılmasına yol açabiliyor.
Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında da görülen bu uygulama, “hak ve nesafet ilkesi” temelinde gelişiyor. Hâkim, bilirkişi raporuyla belirlenen rayiç kira bedelinden kiracının lehine bir indirim gerçekleştirebiliyor. Ancak bu indirimin uygulanabilmesi için kiracının dava dilekçesinde açık bir talepte bulunması büyük bir önem taşıyor.
Küçük, “Kiracılar kendilerine karşı açılmış davalarda bu indirimi talep etmese bile hâkim gözetmek zorunda. Ancak kendi açtıkları davalarda bu hususu dilekçeye eklemeleri, kararın lehlerine çıkmasını kolaylaştırır” diyerek bu konuya dikkat çekiyor.
then "Add to Home Screen"