Türkiye’nin Eurofighter Typhoon süreci başladı

TÜRKİYE HAVA KUVVETLERİNİ GÜÇLENDİRMEK İÇİN YENİ ATILIMLAR YAPIYOR

Türkiye, hava kuvvetlerini daha da güçlendirmek amacıyla çeşitli atılımlar yapmaya devam ediyor. Yerli ve milli 5. nesil savaş uçağı olan KAAN’ın 2028 yılında envantere girmesi bekleniyor. Bununla birlikte Türk Silahlı Kuvvetleri, KAAN uçağı gelene kadar hava gücünü yeni bir uçakla takviye etmeyi planlıyor.

TARİHİ ANLAŞMA İMZALANDI

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Birleşik Krallık Savunma Bakanı John Healey ile Türkiye’nin Eurofighter Typhoon kullanıcısı olarak kabulüne ilişkin kapsamlı bir mutabakat zaptını imzaladı. Yapılan toplantıda, Türkiye ile Birleşik Krallık arasındaki NATO çerçevesindeki askeri iş birliği ve savunma sanayi ile güvenlik alanındaki gelişen ilişkilerin önemi vurgulandı.

40 ADET UÇAK ALINACAK

Nihai anlaşma sağlandığında, 40 adet Eurofighter savaş uçağı, ekipmanları ve silahları ile birlikte Türk Hava Kuvvetleri’nde yer alacak.

EUROFIGHTER TYPHOON TARİHİ

Daha önce Panavia Tornado adı altında ortak bir savaş uçağı üreten Avrupa ülkeleri, yeni Sovyet savaş uçaklarına karşı hava üstünlüğü sağlamak amacıyla yeni jet üretmeye karar verdi. Uçağın geliştirilme çalışmaları, Birleşik Krallık, Almanya, İspanya, İtalya ve Fransa’nın ortaklıkları ile 1983 yılında başlatıldı. Ancak Fransa, projeden kısa sürede ayrılarak Rafale modelini geliştirmeye yöneldi.

AVRUPA’NIN ORTAK ÜRETİMİ

Delta kanatlı olarak tasarlanan Eurofighter Typhoon, ilk uçuşunu 1994’te yaptı. 1998 yılında Eurofighter Typhoon adıyla anılmaya başlayan uçağın Trance 1 modeli, 2003 yılında seri üretime girdi. Günümüzde ise uçağın en son model Trance 5 versiyonları üretiliyor. Uçağın üretiminde Birleşik Krallık ve Almanya yüzde 33, İtalya yüzde 21, İspanya ise yüzde 13 paya sahip. Kullanıcıları arasında Almanya, Avusturya, İngiltere, İspanya, İtalya, Katar, Kuveyt, Umman ve Suudi Arabistan yer alıyor.

TÜM ÖZELLİKLERİ

Eurofighter Typhoon, üstün manevra kabiliyeti ve özellikleri ile “Avrupa mühendisliğinin zirvesi” olarak değerlendiriliyor. F-16’dan biraz daha büyük olmasına rağmen KAAN’dan daha küçük olan uçağın boyu 15,9 metre, yüksekliği ise 5,2 metre. Maksimum kalkış ağırlığı 23,5 ton olan uçağın faydalı yük taşıma kapasitesi 7,5 ton. Maksimum menzili 2 bin 900 km olan uçak, 55 bin feet (16,7 km) yüksekliğe çıkabiliyor. Uçağın hızı ise saatte 2 Mach (2470 km) olarak belirleniyor. İçinde 2 adet Eurojet EJ200 motor barındıran uçakta, çok sayıda hedefi aynı anda tespit etme yeteneğine sahip Captor-E AESA radarı mevcut. Bu radar, düşman unsurlarınca zor tespit edilebilir özelliğiyle uçakların radar izinin azaltılmasına yardımcı oluyor. Uçağın silahlarının kanat altında taşınması nedeniyle tam anlamıyla ‘stealth’ özelliklerine sahip değil; ancak kaska monteli nişangah gibi modern özellikler taşıyor.

HİPERSONİK METEOR FÜZESİ VE YUNANİSTAN’IN RAHATSIZLIĞI

Uçağın önemli silahlarından biri olan Birleşik Krallık ve Fransa ortak yapımı meteor füzeleri, saatte 6 bin km ve üzerinde hipersonik hızlara ulaşabilen yapısı ve 300 km menzili ile hava hedeflerine karşı büyük bir üstünlük sağlıyor. Yunanistan, Türkiye’nin Meteor füzesi alımına karşı çıkması ile gündeme oturdu. Yunan basınında, Savunma Bakanı Nikos Dendias’ın Türkiye’ye füzelerin satışını önlemek amacıyla İngiltere’ye yaptığı ziyareti, ancak sonuç alamadığını yazdığı görüldü. Ayrıca, uçağın AMRAAM, ASRAAM ve Sidewinder gibi havadan havaya füzelerle entegrasyonu, hava muharebelerinde üstün alet sağlamayı amaçlıyor.

HAVA YER GÖREVLERİNDE DE ETKİLİ

Sovyetler Birliği’nin 1991’deki çöküşü ve Avrupa’da olası hava savaşı tehdidinin azalması ile Eurofighter’a hava üstünlüğü sağlama özelliklerinden ziyadesiyle çok yönlü rol eklenmesi kararlaştırıldı. Uçağa Brimstone gibi anti tank füzeleri ile Storm Shadow gibi yer hedeflerine yönelik seyir füzelerinin entegre edilmesiyle “çok yönlü bir savaş uçağı” kimliğine büründü. Türkiye’nin uzun yıllar yaşadığı terör sorunu nedeniyle bu çok yönlü özellikler, özellikle belirleyici bir etken oldu. Ayrıca, uçağın NATO standartlarına uygun üretilmesi, Türkiye’ye bakım ve yedek parça temininde kolaylık sağlıyor.

TÜRKİYE’NİN EUROFIGHTER TYPHOON SERÜVENİ

Türkiye’nin Eurofighter Typhoon ile ilişkisi, 1980’lerde Eurofighter konsorsiyumunun kurulmasıyla başlıyor. Türkiye, bu konsorsiyuma katılmak ve Panavia uçakları için müzakere yapmak üzere Birleşik Krallık ile temasa geçti. Ancak bu görüşmeler, dönemin İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher’in vetosu ile sonuçsuz kaldı. 2019 yılında, Türkiye’nin haksız yere çıkarıldığı F-35 projesine katılma değerlendirildiği dönemde Eurofighter Typhoon alımı, tekrar gündeme gelmişti; fakat Türkiye, o dönemde tercihini F-35’den yana kullanmıştı.