HOLLANDA’DA NİHAİ DÜZENLEMELER YAPILIYOR
Hollanda’nın Lahey şehrinde 24-25 Haziran 2025 tarihlerinde gerçekleştirilen NATO Zirvesi, dünya genelinde önem taşıyan gelişmelerle başladı. İran’ın Katar’daki ABD üssüne yönelik düzenlediği füze saldırısı sonrasında İsrail ile sağlanan “sınırlı” ateşkes ve Rusya’nın Ukrayna’daki işgalinin dördüncü yılına yaklaşması, zirveyi Soğuk Savaş döneminden bu yana en kritik toplantılardan biri haline getiriyor. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte’nin liderliğinde toplanan ittifak, savunma bütçeleri ve Avrupa’nın güvenlik yapısını yeniden şekillendirme çabalarıyla önemli bir sınav veriyor. Moskova’nın saldırgan tavrı, zirvenin arka planında hâlâ hissediliyor. Askeri uzmanlar, bu zirveyi Soğuk Savaş döneminden bu yana en kritik toplantı olarak değerlendiriyor.
TRUMP VE SAVUNMA HARCAMALARI ÜZERİNDEKİ TARTIŞMALAR
NATO Zirvesi’nin odak noktalarından biri, ikinci kez başkanlık görevine seçilen Donald Trump’ı yatıştırmaya yönelik savunma harcaması taahhütleri oluyor. Üye ülkeler, %5’lik savunma harcaması hedefini %3,5’ini doğrudan askeri harcamalar, %1,5’ini yatırım harcamalarına ayıracak şekilde yeniden yapılandırdı. Ancak İspanya Başbakanı Pedro Sanchez’in bu hedefi kabul etmemesi, ittifak içerisinde anlaşmazlıkları tetikliyor.
Trump’ın zirveye katılımı kısa süre belirsiz kaldı. Avrupa’daki Amerikan askerî varlığına dair geçmişte yaptığı açıklamalar, bu zirveyi daha kritik bir hale getiriyor. Avrupa liderleri, Trump’ı askeri birlikleri geri çekmemeye ikna etme çabası içinde. Diplomatik kaynaklar, Trump’ın zirveye katılmaması durumunda bunun Rusya ve Çin için faydalı olabileceğini ifade ediyor. İsimleri açıklanmayan diplomatlardan biri, “Trump’ın yokluğu Avrupa’nın zayıflığını gösterebilir,” diyor.
Zirve sırasında, Avrupa ülkelerinin savunma bütçelerinin hızla artırılması üzerindeki zorluklar da tartışma konusu oluyor. İngiltere Başbakanı Keir Starmer, 2035 yılına kadar Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın %5’ini savunma için ayırma sözü verirken, bazı ülkeler ise kendi bütçelerini bağımsız şekillendirme hakkını saklı tutuyor. Bu durum, Trump’a “istediği sonucu alamadıysa” zirveden çekilme gerekçesi sunabilir.
ERDOĞAN’IN KATILIMI VE BEKLEYİŞLER
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılacağı zirve, ABD’nin Rusya’yı NATO’ya yönelik en büyük tehdit olarak tanımladığı ortak bildiriyi imzalayıp imzalamayacağı hususunda belirsizlik taşıyor. Trump’ın Moskova’ya karşı geçmişte sergilediği yumuşak yaklaşım, durumu daha karmaşık hale getiriyor. Avrupa, savunma alanında uzun süredir ABD’ye bağımlı. Kıtada entegre olmayan 178 farklı silah sistemi var. Bu durum, yalnızca yatırım değil, aynı zamanda verimlilik sorununu da gündeme getiriyor.
BELİRSİZLİKLERİN DEVAM ETMESİ
Eski ABD NATO Büyükelçisi Julianne Smith, “Trump olduğu sürece hiçbir şey garanti değil,” açıklamasında bulunuyor. Washington’un sonbaharda askeri harcamalara dair yeni bir yol haritası belirlemesi bekleniyor. Aynı zamanda, Doğu Avrupa’daki 20 bin Amerikan askerinin geleceği de belirsizlik içinde. Bu nedenlerle, Avrupa ülkeleri ABD’yi ittifakta tutabilmek adına milyarlarca dolarlık taahhütlerde bulunuyor. Yeni vergilerin ya da sosyal harcamalardan azaltmalar yapılmasının beklenmesi ise gündeme geliyor. NATO’nun bu zirvesi yalnızca askeri strateji açısından değil, aynı zamanda politik dayanıklılık açısından da bir test niteliği taşıyor. Sonuçlar büyük ölçüde Trump’ın tutumuna bağlı olacak.
then "Add to Home Screen"