Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Katar’ın başkenti Doha’da düzenlenen 23. Doha Forumu’nda “Newsmaker Interview” isimli oturumda The Guardian gazetesi diplomasi editörü Patrick Wintour’un sorularını yanıtladı. Fidan, Suriye ile ilgili çok fazla söylenmesi gereken şey olduğunu belirtirken, Suriye’nin Türkiye için her zaman kritik bir ülke olduğunu vurguladı. Fidan, Suriye ve Irak’ta yaşanan gelişmelerin Türkiye üzerine doğrudan etkileri olduğunu ifade etti. Suriye’deki olayların güvenlik, mülteci krizi, ekonomi ve sınır sorunları gibi birçok alanda Türkiye üzerinde büyük bir etkisi olduğunu aktaran Fidan, Türkiye’nin bazı yükleri taşıyabilecek bir ülke olduğunu ama Suriye’deki insanlık trajedisinin dayanılmaz olduğunu da sözlerine ekledi. Bu nedenle, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açık kapı politikasını benimseyerek, Esed rejiminden kaçan milyonlarca insana kapılar açtığını kaydetti. Fidan, Suriye rejiminin İran ve Rusya tarafından büyük destek aldığını ve Suriye muhalefetine dair uluslararası toplumun destek vermeyi bıraktığını belirtti.
PKK/YPG’NİN ENTEGRASYONU İLE İLGİLİ ÇAĞRI
Fidan, Suriye’de SDG olarak adlandırılan terör örgütü PKK/YPG’nin Suriye ordusuyla entegrasyonu üzerine gelen bir soruya da yanıt verdi. Türkiye’nin SDG’den beklentilerini net bir şekilde dile getirdiğini belirten Fidan, Suriye hükümetinin de beklentilerini ifade ettiğini açıkladı. Dışişleri Bakanı, Suriye hükümetinin kendi aralarında anlaşmalar yapabileceğini ancak PKK’nın varlığının tehdit oluşturduğunu, bu nedenle Suriyeli olmayan unsurların SDG’den çıkarılmasını talep ettiklerini dile getirdi. Fidan, “Irak’tan, İran’dan, Türkiye’den katılan unsurların derhal ayrılmasını istiyoruz. Bu güzel bir başlangıç olur” diyerek Türkiye’nin, güvenliğinin tehlikeye girmemesi için gereken adımların atılması gerektiğini vurguladı.
ÖCALAN’IN ROLÜ VE ENTEGRE OLMA SÜRECİ
SDG’nin prosedürel bir süreç izlediğini ve gerçekçi adımlar atmadıkları takdirde bu durumu inandırıcı bulmadıklarını ifade eden Fidan, PKK lideri Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelerin entegrasyon sürecinde ne ölçüde etkili olabileceği hakkında da değerlendirmelerde bulundu. Fidan, “Bir rol oynayabilir. 2009-13 yılları arasında MİT Başkanlığı görevini yürütürken PKK lider kadrosuyla angajmanlarım oldu” diyerek, geçmişte sağlanan ortak anlayışa yönelik çabaların gelecekte de belirleyici olabileceğini düşündüğünü ifade etti.
İSRAİL’İN ATEŞKES İHLALLERİ
ABD Başkanı Trump’ın, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’dan Gazze’deki birlikleri geri çekmesini isteyip istemeyeceğine dair bir soruyu yanıtlayan Fidan, Trump’ın Netanyahu ile ayrıntılı bir görüşme gerçekleştirmesinin önemli olduğunu dile getirdi. Fidan, sağlanan ateşkesin başarısız olma ihtimalinin yüksek olduğunu belirtirken, İsrail’in ateşkes ihlallerinin “tarif edilemez düzeyde” olduğunu söyledi.
TÜRKİYE’NİN VARLIĞI ÖNEMLİ
Netanyahu’nun Gazze için kurulacak Uluslararası İstikrar Gücü’nde Türk birliklerinin yer almasını istemediğini söyleyen Fidan, Mısır ve İsrail’in BM Güvenlik Konseyi kararına dayanarak danışılması gereken ülkeler arasında yer aldığını kaydetti. Ayrıca, diğer ülkelerin Türkiye olmadan bu güce katılmak istemediğini ifade etti. Fidan, “Uluslararası İstikrar Gücü’nün bir parçası olmaları halinde bölgede kolaylaştırıcı bir rol oynayabileceklerini” belirtti.
BARİŞ İÇİN GERÇEKÇİ ÇÖZÜMLER
Uluslararası İstikrar Gücü konusunda gerçekçi olunması gerektiğini ifade eden Fidan, İsraillerle Filistinlilerin birbirlerine saldırmamalarının sağlanması gerektiğini kaydetti. “Öncelikli olarak savaşı durdurmanın yolu bu” diyen Fidan, iki tarafı ayırmanın güvenliği sağlayabileceğini ve Filistin idaresinin düzene sokulması gerektiğini belirtti. Fidan, “İsrail bir tehdit olmamalı Gazze açısından, Gazze de İsrail için bir tehdit olmamalı” sözleriyle barışın sağlanması için atılması gereken adımları sıraladı.
then "Add to Home Screen"