Haber Aktüel’den Muaz Kalaycı’nın haberine göre, son bir yılda Türk bilgisayar mühendisleri için Dubai cazibe merkezi hâline geldi. Pandemiden sonra oturan “her yerden çalışma” kültürü, Orta Doğu’nun teknoloji üssüne oynayan şehirle birleşince, valizler sessizce toplanıyor. İstanbul’da uzun mesai–düşük satın alma gücü sarmalına sıkışan pek çok yazılımcı, bulut mimarından siber güvenliğe, veri biliminden mobil geliştirmeye kadar farklı uzmanlıklarla Körfez’e açılıyor. Kimi bölgedeki büyük grupların dijital dönüşüm projelerine giriyor, kimi unicorn peşindeki startuplara; bir kısmı da Avrupa veya ABD merkezli şirketlere tam uzaktan çalışırken yaşamı Dubai’de kuruyor.
MAAŞ ETİKETİ PARLAK, VERGİ YÜKÜ HAFİF
Yazılımcıları cezbeden ilk başlık, toplam paketlerin Türkiye’ye kıyasla daha yüksek olması ve vergisel yükün görece sınırlı hissedilmesi. Şirketler, global yetenek rekabetinde maaşın yanına hisse opsiyonu, konaklama desteği, özel sağlık sigortası ve yıllık uçuş bileti gibi yan haklar koyuyor. “Saatlerce kod yazıyorum ama karşılığını ülkeme göre daha net alıyorum” diyenlerin sayısı artmış durumda. Bölgedeki bankacılık–fintek devleri ile telekom–e-ticaret grupları, “dijital cüzdan”, “anlık ödeme”, “süper uygulama” gibi projeler için kıdemli Türk mühendisleri radarına almış durumda.
UZAKTAN ÇALIŞ, DUBAİ’DE YAŞA
Bir başka itici güç, yaşam–iş ikilisinin ayrılabilmesi. Bir kısım mühendis ABD ya da Avrupa merkezli firmalara tam uzaktan çalışıp saat farkını optimize ederek günün bir kısmını Boğaz yerine Körfez’de geçiriyor. Co–working alanları dolu; sabah data pipeline, akşam Marina yürüyüşü rutin hâline gelmiş. Bu formül, “kazanç dolar–euro, hayat güneşli ve servisler dakik” denklemine bağlanıyor. Havaalanı bağlantıları ve tek uçuşta İstanbul’a ulaşım kolaylığı da bu tercihi besliyor.
YAŞAM MALİYETİ CİDDİ AMA PLANLA YÖNETİLİYOR
Cazibenin gölgesinde, şehrin pahalı yüzü duruyor. Kira, ulaşım, okul ve dışarıda yeme-içme kalemleri, “paket”in cömertliğini hızla törpüleyebiliyor. Yeni giden yazılımcılar, ilk aylar oda–ev paylaşımı ve stüdyo daire gibi seçeneklere yöneliyor; toplu taşıma–metro hattıyla ofise ya da co–working’e bağlanmayı tercih ediyor. “İlk kontratta kirayı sabitle, ikinci yıl pazarlığı doğru yap” tecrübesi dilden dile dolaşıyor. Pek çok şirket, taşınma yardımı ve geçici konaklama sağlayarak bu eşiği yumuşatıyor.
TEKNOLOJİ EKOSİSTEMİ KAYNIYOR
Bölge, fintech’ten lojistik-tech’e, sağlık ve perakende teknolojilerine kadar geniş bir ürün yelpazesini aynı şehirde topluyor. Kamu projelerinde “akıllı şehir” odağı; özel sektörde ise “müşteri deneyimi” ve “gerçek zamanlı karar motoru” başlıkları öne çıkıyor. Büyük veri gölleri, düşük gecikmeli mikroservis mimarileri, container orkestrasyon ve sıfır güven (zero trust) siber mimari, Türk mühendislerin en çok talep gördüğü konular. “Türkiye’de yıllarca yangın söndürdüm, burada tasarım masasında sözüm daha çok geçiyor” diyenler, proje planlama ve ürün yönetimi tarafına da kayıyor.
ŞİRKETLER TÜRK MÜHENDİS PEŞİNDE
İK yöneticileri, Türk yazılımcının “sorun çözme ısrarı, kriz anında soğukkanlılık ve ürün–müşteri arasında köprü kurma” becerisinden özellikle bahsediyor. Müşteriyle kavgasız kavilleşen, takvimle nazlanmadan çalışan, kodu hem performanslı hem okunur yazan profillerin referansı birbirini kovalıyor. “Birini getir, iki kişi daha gelir” noktası çok hızlı aşılmış durumda; meetup’lar Türkçe küçük sohbetlerle bitiyor.
BEYİN GÖÇÜ TARTIŞMASI ALEVLENDİ
Türkiye’de kalanlar “nitelikli göç”ün maliyetini konuşuyor. Bir yanda “ekosistemimiz güç kaybediyor” kaygısı, diğer yanda “yurtdışına açılan her mühendis, ağ ve bilgi geri getiriyor” umudu. Uzmanlar, gidenlerin bir kısmının “dön–gel” ritminde hareket ettiğini, uzaktan projelerle Türkiye’deki girişimlere mentorluk verdiğini, hatta yatırımcı rolü üstlendiğini hatırlatıyor. Yani mesele yalnızca “kayıp” değil; doğru politikalarla “çevrim içi kazanca” dönüşebilecek bir döngü.
“HAFTA SONU ÇÖL, AKŞAM MARİNA”
Şehrin kozmopolit dokusu, çok milletli ekiplerde çalışmayı kolaylaştırıyor. Türk toplulukları yoğun; marketten lokantaya kültürel alışkanlıklar sürdürülüyor. Spor, açık hava ve festival takvimi yoğun; ama yaz aylarının yakıcı sıcakları yeni gelenleri zorluyor. “İç mekân–dış mekân planını mevsime göre yap” kuralı hızla öğreniliyor. Çocuklu aileler için okul ve kreş seçimi öncelik; müfredat–dil–ücret üçgeni dikkatle inceleniyor.
İKLİM VE KÜLTÜR ŞOKU
Havada 40 dereceyi aşan günlerde “klima yönetimi” işin ergonomisi kadar önemli. Dışarı–içerisi arasındaki sıcaklık farkı, ilk aylarda sağlık ritmini bozabiliyor. Kültürel tarafta ise kurallı şehir hayatı bir süre sonra güvenlik ve düzen hissiyle telafi oluyor. “Gece geç saatte de yürürüm, kimse karışmaz” diyenlerin konforu belirgin. Kurallara uyum bekleniyor; belge–izin–süreç takvimine sadakat iş yaşamının da anahtarı.
Teknoloji şirketlerinde İngilizce ana iletişim dili; ancak günlük hayatta basit Arapça ifadeler işleri hızlandırıyor. Resmî süreçlerde evrak düzeni şaşırtıcı biçimde pratik; randevu sistemleri ve dijital başvurular yaygın. Yeni gelen yazılımcılar “belge çantası”nı ilk ay bırakmıyor; kontratlar, kira, banka, sağlık sigortası derken klasör kabarıyor. Şirketlerin İK birimleri bu süreçlerde rehberlik verdiğinde adaptasyon süresi belirgin kısalıyor.
KADIN MÜHENDİSLERİN GÖZÜYLE
Kadın yazılımcılar, ekiplerde söz haklarının net çizildiğini, toplantı gündemlerinin “işe” odaklı olduğunu anlatıyor. “Neyi, ne zaman teslim edeceğiz?” sorusuna cevap verdikten sonra gerisi performans. Sosyal hayatta tercih alanının genişlediğini hissedenler çoğunlukta; güvenlik endişesi düşük, gece ulaşımı planlanabilir. Kariyer basamaklarında teknik liderlik ve ürün sahipliği pozisyonları hedef tahtasında.
KONTRATI İYİ OKU, HAKLARINI BİL
Uzmanların ortak uyarısı: sözlü vaat, yazılı maddeye dönmedikçe güvence sayılmıyor. Maaş, bonus, hibrit–ofis günleri, yan haklar, taşınma desteği, deneme süresi, ihbar–fesih şartları… Hepsi kontratta net olmalı. Yazılım lisansları, yan projeler, açık kaynak katkıları ve fikrî mülkiyet gibi başlıklarda esnek ve adil maddeler, kıdemli mühendisler için kritik. “İlk gün heyecanı” yerine “ilk madde okuması” öneriliyor.
NETWORK HER ŞEY
İş bulma ve ekip değiştirme süreçlerinde network oyunu belirliyor. Türk topluluklarının kurduğu teknik buluşmalar, dil kurslarında tanışılan ekipler, hackathon’lar yeni iş kapısı oluyor. “Bir kahve içtik, bir sprint sonra aynı ekipteydik” cümlesi abartı değil. LinkedIn güncellemeleri, GitHub etkinliği ve konferans katılımı, bölgede “görünürlük” için vazgeçilmez.
GİRİŞİMCİLİK İŞTAHI
Maaşlı işe adım atan pek çok mühendis, iki–üç yıl içinde kendi ürün fikrini test etmeyi düşünüyor. Ödeme çözümleri, B2B SaaS, yapay zekâ destekli operasyon araçları, lojistik optimizasyonu… Serbest bölgelerin sunduğu şirketleşme kolaylıkları ve yatırımcı erişimi, “yarı zamanlı yan proje”leri hızla meyveye çeviriyor. “Önce kurumsalda sistem gör, sonra nişi kap” mottosu yaygın.
PARA TÜRKİYE’YE NASIL DÖNÜYOR?
Körfez’de kazanıp Türkiye’de yatırım yapanlar artıyor. Aileye düzenli destek, konut–arazi–mevduat–girişim yatırımları, döviz–altın–hisse sepetleri… “Kazandığımı ülkemde değerlendiriyorum” diyenlerin motivasyonu iki yönlü: hem kur koruması hem köprü tutma arzusu. Bu akış, iki pazar arasında bilgi ve sermaye köprüsünü de güçlendiriyor.
İYİ YÖNETİLİRSE ÇİFTE KAZANÇ
Uzmanlara göre fotoğraf tek renk değil. Türkiye’nin güçlü bilgisayar mühendisliği eğitimi, genç nüfus ve üretken toplulukları, “gidenin geri dönebileceği, kalanın da dışarıyla güçlü bağ kurabileceği” bir ekosisteme dönüştürülebilir. Üniversite–sanayi işbirliği, uzaktan çalışma kontratlarının yaygınlaştırılması, teknokentlerde uluslararası proje ortaklıkları ve esnek döviz kazancı modelleri bu denklemi kazan-kazana çevirir.
Dubai’nin Türk bilgisayar mühendisleri için yeni rota olmasının arkasında para, düzen, global proje ve yakınlık var; önünde ise yaşam maliyeti, iklim ve sözleşme disiplini gibi sınavlar. “Değer gör, değer üret” çizgisinde karar verenler bavulu kapatıyor. Gidenler kazandığını, öğrendiğini ve bağını taşırsa; kalanlar da ağları güçlendirip standartları yükseltirse, hikâye yalnızca bireysel değil, sektörel bir sıçramaya dönüşebilir. Kısacası, kod satırları bu kez rotayı çiziyor: doğru satır, doğru şehir, doğru zaman.
then "Add to Home Screen"