Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, İstanbul’da beklenen muhtemel depremin zamanı ve büyüklüğü ile ilgili tahminlerin güncellenmesi gerektiğini belirtti. Sosyal medya platformları üzerinden yaptığı açıklamalarda, geçmiş tahminlerin temel alındığı varsayımlar ile güncel bilimsel verilerin farklılık gösterebileceğine dikkat çekti. Bektaş, özellikle 3.2 sonrası dönemde Marmara Fayı’nın İstanbul’dan çok Bursa üzerindeki tehditlere odaklandığını ifade etti.
TEKNOLOJİK VERİLER DEPREM ENERJİSİ TAHMİNİNİ DÜŞÜRÜYOR
Prof. Dr. Bektaş, önceki deprem tahminlerinin, Marmara Fayı’nın “tam kilitli olduğu ve büyük deprem enerjisi biriktirdiği” varsayımına dayandığını belirtti. Ancak günümüzde elde edilen GPS, İnSAR ve denizaltı akustik araştırmaları, fayın kısmen sürünme hareketleri yaparak deprem enerji bütçesini azalttığını ortaya koyuyor. Bektaş, bu durumun göz önünde bulundurularak maksimum olası deprem büyüklüğünün M6.6 civarlarında olabileceğini aktardı.
TARİHSEL VERİLER ÜZERİNE YAPILAN TAHİNLER
Prof. Dr. Bektaş, mevcut deprem beklentilerinin tarihsel verilere dayandığını vurguladı. Örneğin, büyüklük tahmininin 1766 yılında Doğu Marmara’da yaşanan (M7.2-7.4) depremin yol açtığı yıkım verilerine dayandırıldığını belirtiyor. Zaman tahmini ise son 30 yıl içerisinde meydana gelen depremlerin istatistiksel sonuçlarına dayanılarak oluşturulmuştu. Her iki çalışmanın da Marmara Fayı’nın tam kilitli olduğu ve büyük deprem enerjisi biriktirdiği varsayımına dayandığını dile getiren Bektaş, güncel teknolojik gözlemlerin bu varsayımları değiştirebileceğine dikkat çekti.
SÜRÜNME HAREKETİ SENARYOLARI NASIL ETKİLİYOR?
Prof. Dr. Bektaş, Marmara Fayı’ndaki kısmi “creep” (sürünme) hareketinin, olası büyük İstanbul depremi senaryolarının büyüklüğünü küçültme potansiyeli taşıdığını belirtiyor. Bu durum, hem deprem risk tahminleri hem de şehir planlaması açısından önemli bir güncelleme gerektiren bir durum oluşturuyor.
then "Add to Home Screen"