DAVA SÜRECİNDE EMSEL KARAR
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, önemli bir karara imza attı. Davacı vekili, anlaşmalı boşanma kapsamında hazırlanan sözleşme doğrultusunda davalının aylık 1.500 dolar yoksulluk nafakası alacağını belirtti. Ancak, davacının ekonomik durumunun zamanla kötüleştiğini ifade ederek, bu nafakanın kaldırılmasını veya aylık 850 liraya indirilmesini talep etti. Davalı vekili ise, davacının gerçeğe aykırı iddialar ile açılan davayı kabul etmediklerini ve taraflar arasındaki evliliğin, davacının şu anda evli olduğu kişi ile aldatma nedeniyle sona erdiğini savunarak davanın reddini istedi.
İLK DERECE MAHKEMESİNDEN KISMİ KABUL
İlk derece mahkemesi, yapılan değerlendirmenin ardından davanın kısmen kabulüne, davalı lehine aylık 1.000 dolar yoksulluk nafakası verilmesine karar verdi. 22.12.2021 tarihli ek kararında ise nafaka davalarında reddedilen kısım üzerinden vekalet ücretine hükmedilemeyeceğine belirterek davalı vekilinin bu talebini reddetti. Bu karara taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusu yapıldı.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ’DEN YENİ DEĞERLENDİRME
Bölge Adliye Mahkemesi, davanın incelenmesi sırasında, davacının TL cinsinden emekli maaşı aldığını ve dava tarihi itibariyle dövizdeki kur farklarını göz önünde bulundurarak, yoksulluk nafakasının Türk lirası üzerinden uyarlanmasına karar verdi. Aylık 1.500 dolar yoksulluk nafakasının 05.01.2021 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 2.500 TL olarak belirlenmesine hükmetti.
YARGITAY’DAN BOZMA KARARI
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararını bozdu. Bozma kararında, davalının emekli olduğu, düşük bir emekli maaşı aldığı ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler olduğu, davacının da daha yüksek bir emekli maaşı aldığı belirtilerek iki tarafın ekonomik durumlarının karşılaştırılması gerektiği ifade edildi. Davacının yoksulluk nafakasını belirten protokole sadık kalması, arada aşırı bir ekonomik değişiklik olmaması nedeniyle nafakanın indirilmesinin doğru olmadığı, bu durumun bozmaya neden olduğu vurgulandı.
TEMYİZ SÜRECİ VE GÜNDEME TAŞIMA
Bölge Adliye Mahkemesi, kararında davacının ekonomik durumunda olumsuz bir değişiklik olmadığını savunarak direnme kararı verdi. Bu karara karşı temyiz başvurusu yapıldı ve dosya Yargıtay Hukuk Genel Kurulu gündemine taşındı. Yargıtay, davacının ekonomik ve sosyal durumunun 18 yıl boyunca iyileşip iyileşmediğini değerlendirerek, nafakanın uyarlanması gerektiğine karar verdi.
NAFAKANIN YENİ DURUMU
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, temyiz incelemesi sonrasında Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararını onadı. Onama kararında, tarafların birbirlerine taahhüt ettikleri yükümlülükler ve nafakanın ödenmesine göre menfaat dengesinin korunması gerektiği ifade edildi. Davacının daha önce kabul ettiği döviz cinsinden nafakanın, günümüzde Türk Lirası cinsinden ödenmesine karar verilmesi yönündeki hükmün isabetli olduğuna dair belirlendi.
then "Add to Home Screen"