AHŞAP İŞLEMEYE İLGİSİNİ GÖSTERİYOR
Darılı köyünde yaşayan Dursun Çakıroğlu, postaneden emekli olduktan sonra ahşaba olan ilgisiyle evinin alt katında 20 metrekarelik bir atölye kuruyor. Burada öğrendiği ahşap işleme ve oymacılığı geliştirerek, baston üretmeye yöneliyor. Ağaçlar üzerinde keklik, serçe, kanarya, atmaca, at ve yılan motifleri ile donattığı bastonlar imal eden Çakıroğlu, el hünerini bu alanda da gösterebiliyor.
BASTONLAR ARKADAŞLARA HEDİYE EDİLİYOR
Çakıroğlu, yapılan bastonların üretimi için yaklaşık 10 gün harcıyor ve bu sürecin sonunda sadece arkadaşlarına hediye ediyor. Yaşının ilerlemesine rağmen gösterdiği enerji dikkat çekiyor. Yakın çevresi tarafından talep edilen bastonları zamanında yetiştiren Çakıroğlu’nun, hayvan figürlerinden esinlenerek ortaya koyduğu eserler, sanat eseri olarak değerlendiriliyor.
ÜRETİM SÜRECİ VE PARA TEKLİFİNE YANIT
Dursun Çakıroğlu, bir bastonun yapım sürecinin 10 gün sürdüğünü belirtiyor. “Ben bu atölyede ticari maksatlı çalışmıyorum. ‘Şunu yapabilir miyim’ diye ufak tefek parçalar aldım. Burada zaman geçiriyorum; bastonlar yapıyorum. Bunu boyaması fazla zaman alıyor. Bir bastonu boyaması ve tamamlanması 10 gün sürebiliyor. Ama her zaman çalışamıyorum. Arada gelip 1-2 saat uğraşıyorum. Bastonu gören ‘bana da bir tane yap’ diyor. Baston kullanmayanlar dahi heves ediyor. Para teklif edene asla baston yapmam. Ben kendi kafama göre yapıyorum. Sadece çok samimi arkadaşlarıma yapıp hediye ediyorum” ifadelerini kullanıyor.
AHŞABA OLAN AŞKI VE ÇALIŞMA DİSİPLİNİ VURGULUYOR
Rasim Çakıroğlu, babasının çalışma disiplinine ilişkin bilgi veriyor. “Babamın günlük çalışma yeri ve evi burası. Sabah 8’inden akşam 20:00’a kadar kendine göre işler yapar. Evden çağırdığımızda bile gecikir. Ahşaba böyle bir aşk ve sevgisi var. Çocukları olarak biz de bütün fedakarlıklarımızı yapıyoruz” şeklinde konuşuyor.