Emtia piyasalarında, tamamlanan haftada ABD Merkez Bankasının (Fed) para politikası toplantısına dair gelişmeler dikkatle takip edildi. Dolar endeksinin değer kaybetmesi, piyasa fiyatlamaları üzerinde belirleyici bir etkide bulunurken, yatırımcılar ABD’de açıklanan makroekonomik veriler ve dünya genelindeki jeopolitik olayları da gözlemledi. Açıklanan makroekonomik veriler, istihdam piyasasında soğuma sinyalleri verdiği gibi, enflasyon baskılarının da giderek zayıfladığını ortaya koydu. Eylülde kişisel tüketim harcamalarının yüzde 0,3 artış gösterdiği, Fed’in dikkatle izlediği gıda ve enerji hariç çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksinin aylık yüzde 0,2, yıllık yüzde 2,8 yükseldiği belirtildi. Öte yandan, ADP özel sektör istihdamı kasımda, istihdam artışı beklentilerinin aksine 32 bin kişi azalarak Mart 2023’ten bu yana en büyük düşüşünü yaşadı. ABD’de imalat sanayi PMI verileri de beklenilenin altında kalırken, ISM imalat sanayi endeksi kasımda 48,2’ye düşerek sektörde üst üste dokuz aydır devam eden daralmanın temmuzdan bu yana en düşük seviyesine geriledi.

FED İNDİRİM BEKLENTİLERİ GÜÇLENİYOR

Bu yıl boyunca, Fed’in 9-10 Aralık tarihindeki FOMC toplantısında 25 baz puanlık bir faiz indirimine gidileceği beklentileri sürüyor. Faiz indirimi bekleyen para piyasalarında bu ihtimalin yaklaşık yüzde 88 seviyesinde fiyatlandığı görülüyor. Diğer yandan, jeopolitik gelişmeler de piyasalarda aktif bir gündem oluşturdu. ABD Başkanı, Venezuela üzerinden yürütülen uyuşturucu trafiğine karşı baskının artırıldığını belirterek, yakında karasal operasyonlara geçilebileceği uyarısını yaptı. Savaşla ilgili gelişmeler de dikkat çekiyor; Rusya Devlet Başkanı, Ukrayna’nın Karadeniz’deki tanker saldırılarını “korsanlık” olarak nitelendirirken, buna karşılık Ukrayna limanlarına ve bu limanlara giren gemilere yönelik saldırıların genişletileceğini ifade etti. NATO’nun Rusya ile savaşa hazırlanması ile ilgili değerlendirmelere ise Putin, Avrupa ile savaşmayı hedeflemediklerini ancak böyle bir durumda “hazır olduklarını” bildirdi.

RUSYA İLE İLGİLİ YENİ ANLAŞMALAR

Bu gelişmelerin yanı sıra Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, Rusya’dan doğal gaz ve LNG ithalatını 2027 sonbaharına kadar kademeli olarak sonlandırma kararı aldı. AB Komisyonu, Ukrayna’ya mali destek sağlamak için dondurulmuş Rus varlıklarının teminat olarak gösterilmesi veya AB bütçesi teminatıyla kredi verilmesi seçeneklerini değerlendirmeye aldı. Belçika Başbakanı ise Rusya’nın Ukrayna’da yenileceği yönündeki beklentiyi “yanılsama” olarak yorumlarken, Rus varlıklarına el konulmasının Batılı varlıkların da risk altında kalabileceğine dikkat çekti. Bu gelişmelerin ardından ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi haftayı yüzde 4,12 seviyesinden kapatırken, dolar endeksi yüzde 0,5 düşerek 98,9 seviyesine geriledi.

GÜMÜŞ’TEKİ YÜKSELİŞ KRİTİK SEVİYELERE ULAŞTI

Tamamlanan haftada değerli metaller, Fed’den gelen faiz indirim beklentilerinden destek buldu. Altın ve platin değer kaybederken, gümüş ve paladyum değer kazandı. Altının ons fiyatı, hafta başında Fed’in faiz indirim beklentileri ve dolar endeksindeki zayıflamanın etkisiyle 4,254.51 doları test etse de, yatırımcıların kar satışları ile en düşük 4,163.93 dolara gerileyerek haftayı 4,201.84 dolardan kapattı. Altının tüm zamanların en yüksek seviyesi ise 4,381.55 dolarda gerçekleşmişti. Gümüşün ons fiyatı yılbaşından bu yana yüzde 102 artış gösterdi. Altın fiyatlarıyla ilgili benzer bir seyir izleyen gümüş, hafta sonunda 59,34 dolara kadar yükselirken, haftayı 58,38 dolardan kapatmayı başardı. Analistler, gümüş fiyatındaki bu hızlı yükselişi, küresel arz sıkışıklığı ve önemli borsalardaki düşük stoklar ile ilişkilendiriyor. Değerli metallerde ons bazında fiyatların, gümüşte yüzde 2,8, paladyumda yüzde 1,2 değer kazandığı, platinde ise yüzde 1,5 ve altında yüzde 0,5 değer kaybı yaşandığı bildiriliyor.

BAZ METALLERİN YÜKSELİŞİ DEVAM EDİYOR

Baz metaller, dolar endeksindeki değer kaybı ve bakır fiyatlarının Londra Metal Borsası’nda (LME) rekor seviyelere yükselmesiyle haftada değer kazandı. Bakır fiyatları LME’de tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. LME’de üç aylık bakır kontratı, zayıflayan dolarla birlikte arz endişeleriyle ton başına 11,705 dolara kadar yükselerek, daha önceki rekorunu geride bıraktı. Bu gelişmelere paralel olarak, bakır, ABD‘de tezgah üstü piyasalarda da değer kazandı. Analistler, bu artışın, dünyanın en büyük bakır üreticisi olan Şili’de ekim ayında yaşanan üretim düşüşü ile Çinli bakır eritme tesislerinin planladığı üretim kesintilerinin etkili olduğunu değerlendiriyorlar. Ayrıca, bakır piyasasındaki arzın kısıtlı olmasının fiyatları desteklediği ve dolar endeksinin zayıf seyrinin de bakırı güçlendiren bir diğer faktör olduğu belirtiliyor. Bu hafta baz metallerde tezgah üstü piyasada fiyatların bakırda yüzde 3,4, kurşunda yüzde 1,3, alüminyum ve çinkoda yüzde 1,2, nikelde ise yüzde 1 değer kazandığı bildirildi.