İstanbul’da bir Devlet Hastanesi’nde, ağır zihinsel ve bedensel engeli olan 9 yaşındaki bir kız çocuğunun cinsel istismara uğradığı iddiaları, büyük bir kamuoyunu harekete geçirdi. Olayla ilgili bazı basın yayın organlarında çıkan haberlerin ardından Sağlık Bakanlığı, 1 Mayıs 2025’de konuyla ilgili resmi bir açıklama yaptı. Bakanlık, şüpheli durumun hekimler tarafından fark edildiğini ve hemen adli makamlar ile Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne bildirildiğini vurguladı. Adli ve idari süreçlerin dikkatle takip edileceği ifade edilirken, gelişmelerin şeffaf bir şekilde kamuoyuna duyurulacağı belirtildi.

OLAYIN DETAYLARI: CİNSEL İSTİSMAR İDDİASI

İddialar, İstanbul’daki bir devlet hastanesinin yoğun bakım ünitesinde tedavi gören 9 yaşındaki bir kız çocuğunun cinsel istismara uğradığı yönünde. Sözcü Gazetesi’nde yer alan habere göre, serebral palsili ve ağır zihinsel-bedensel engelli olan çocuk, 19 Mart 2025’te zatürre teşhisiyle hastanenin çocuk cerrahisi servisine yatırıldı. 30 Mart’ta solunum cihazına bağlanarak yoğun bakıma alınan çocuğun, 7 Nisan 2025’te yapılan muayenesinde doktorlar genital kanama tespit etti. Durum, yoğun bakım sorumlusuna bildirildikten sonra olayla ilgili çağrılan kadın doğum uzmanı, çocukta cinsel istismar bulguları saptadı. Olayın ortaya çıkmasının akabinde, hastane yönetimi tarafından Sağlık Bakanlığı, savcılık ve emniyetin dahil olduğu bir soruşturma başlatıldı. Yoğun bakıma girip çıkan 20 sağlık çalışanı ve aile üyeleriyle birlikte toplam 26 kişi hakkında soruşturma açıldı. Hastane yöneticileri, Sözcü’ye yaptıkları açıklamada olayın “yüksek ihtimalle hastanede gerçekleştiğini” ve adli tıp raporunun sonucuyla netlik kazanacağını ifade etti. Ayrıca, “Kimsenin şüphesi olmasın, bu konular ötelenmez, hassasiyetle müdahale ediyoruz,” şeklinde konuştu.

SAĞLIK BAKANLIĞI’NDAN YAPILAN AÇIKLAMA

Sağlık Bakanlığı, 1 Mayıs 2025’te resmi bir açıklama yaparak iddialara yanıt verme ihtiyacı hissetti. Açıklamada, bazı basın organlarında yer alan “devlet hastanesinde cinsel istismar” haberleri üzerine bilgi verme gereği duyulduğu ve bu durumun ciddi bir gelişme olduğu dile getirildi. Açıklamada şu ifadeler kullanıldı: