Denizlerde gırgır, trol ve çevirme ağları için 1 Eylül itibarıyla av sezonu açıldı. Ancak mevsim normallerinin üstündeki deniz suyu sıcaklıkları nedeniyle balıkçılar bekledikleri avlanmayı gerçekleştiremedi. Öte yandan, Karadeniz’deki av yasağının kaldırılmasının ardından hamsi avcılığının başlamasıyla, av baskısı balığın göç etmesine sebep oldu. Bu durum, Karadeniz’de hamsi avında azalmaya ve dolayısıyla fiyatların artmasına yol açtı. Av baskısının hamsi göçünü erkene çektiğini belirten Çanakkale-Tekirdağ Bölge Birliği Başkanı Naci Karabiber, deniz suyu sıcaklığının yüksek olmasının avcılığı zorlaştırdığını dile getirdi.

HAMSİ POPÜLASYONU GÖÇEDİ

Karadeniz’de yaşanan hamsi avcılığındaki azalma konusunu gündeme getiren Naci Karabiber, “Karadeniz’deki hamsi popülasyonu doğal döngüsü gereği Gürcistan’a geçti. Av baskısının fazla olması göçü hızlandırdı. Normalde hamsinin hala av vermek üzere olması gerekiyordu. Bölgede yer alan gemiler, hamsi peşinde Gürcistan tarafına yöneldi. Marmara ve Ege Denizi’nden gelen filolar hamsi avlamak için bu bölgeye gitti, ancak sonucu hamsinin az olmasıydı. Şu an Marmara’da çok az hamsi var ve bazıları da küçük boyutlarda. Bu nedenle tüm gemiler Ege’ye yöneldi. İlk olarak Yunanistan sınırındaki Enes bölgesine gittiler ama burada da hamsiyi bulamadılar. Şu anda Bozcaada, Babakale ve Küçükkuyu Havzası’nda yoğunluk oluşmuş durumda; fakat balık miktarı az. Su sıcaklığı ise hala yüksek,” ifadelerini kullandı.

AVCILIK VASAT SEYREDİYOR

Deniz suyu sıcaklığının 1 hafta öncesinde 19-20 derecelerde olduğunu vurgulayan Karabiber, “Şu an deniz suyu sıcaklığı 18-18,5 derece civarında. Aralık ayının sonuna geliyoruz ve su sıcaklığının 11-12 derece olması gerekiyordu; hatta bazen bu 10 derecenin altına düşüyor. Aralık ortasında Kuzey Ege, Marmara ve Çanakkale Boğazı bölgesinde su sıcaklığının normalde 11-12 derece olması gerekirken, en fazla 13 derece olması gerekiyor. Bu nedenle balıklar hâlâ beklediğimiz avı vermiyor ve denizde beklediğimiz hareketi de göstermiyorlar. Şu anda avcılık durumunun biraz vasat geçtiğini söyleyebilirim,” dedi.

LÜFER ABD’İ ÇANAKKALE’YE GİRMEDİ

İstanbul Boğazı’ndaki yoğun lüfer popülasyonu hakkında açıklamalarda bulunan Karabiber, “Bu durumda kesinlikle su sıcaklığı etkili. Denizin ortasında, üstte sıcak su katmanı bulunuyor. Hava sıcak olduğu zaman bu katman yüksek, örneğin 10 metrede duruyor. Lüfer balığı ise 10 metrenin üstüne çıkmıyor. İstanbul Boğazı’nda lüfer de hala derinde bulunuyor. Kar yağdığı zaman ve su sıcaklıkları düştüğünde, ‘kristal’ dediğimiz katman 20-30 metreye iniyor. Lüfer balığı da bu noktada daha derin sularda aranıyor. Bu nedenle lüferin İstanbul Boğazı’nda yayılması gerekiyordu ama su sıcaklığı nedeniyle bu gerçekleşmedi. Çanakkale Boğazı’na henüz lüfer girmedi; bu da İstanbul Boğazı’ndaki yüksek su sıcaklığından kaynaklanıyor. Çanakkale Boğazı’nda da lüfer var fakat miktarı oldukça az,” şeklinde konuştu.