İstanbul’da Kira Fiyatları Hızla Artıyor

Türkiye’nin büyükşehirlerinde ortalama kira bedelleri 30 bin TL sınırına yaklaşırken, Anadolu şehirlerinde bu rakamlar 20-22 bin TL seviyelerinde kalıyor. Ancak 2020 yılı öncesinde kiralayan ‘eski kiracılar’ düşük kiralarla yaşamaya devam ediyor. Bu durum kiracılar açısından önemli bir avantaj sağlarken, ev sahipleri için tatsız bir durum oluşturuyor. Yine de, kira tespit davalarında dikkat çekici bir artış gözlemleniyor.

Kiralık Konut Piyasasında Dikkat Çeken Gelişmeler

Ülke genelindeki kiralık konut fiyatları, 2020 yılının son çeyreğinden itibaren hızla yükselmeye başladı. Pandemi sonrası değişen piyasa dinamikleri, artan inşaat maliyetleri ve konut arzındaki daralma, kiraları iyice yükseltti. Ancak, bu dönemin öncesinde konut kiralayanlar, yıllık yasal artış sınırları içinde kalmaya devam etti. Örneğin, 2020’de 5 bin TL’ye kiralanan bir dairede oturan kiracı bugün hâlâ 12-15 bin TL civarında bir ödeme yapıyor. Ancak aynı daire, boş olarak yeniden kiraya verilse 30 bin TL’ye kadar yükselebiliyor.

Ev Sahipleri Mahkemeye Koşuyor

Türk Borçlar Kanunu’na göre bir kira sözleşmesi beş yılı doldurduğunda, ev sahibi kiracısı ile anlaşamazsa ‘kira tespit davası’ açabiliyor. Konuyla ilgili olarak Avukat Selin Akıner, kira artış sürecinin artık yasal olarak dava aşamasına geçtiğini ifade ediyor ve “Mahkemeler, mevcut kira bedelinin piyasa şartlarına göre yeniden belirlenmesini sağlıyor. Ancak bu davaların zamanlaması çok kritik; dava, yeni kira döneminden önce açılmazsa karar bir sonraki yıl için geçerli oluyor” diyor. Adliyelerdeki kira tespit davalarındaki yoğunluk dikkat çekici bir seviyeye ulaştı. Özellikle büyük şehirlerde hem kiracılar hem de ev sahipleri bu süreçten etkileniyor. Dava sürelerinin 6 ila 8 ay arasında değiştiği belirtiliyor. Uzmanlar, ev sahiplerini ve kiracıları haklarını korumak için yasal süreci dikkatli takip etmeye çağırıyor.

Ev Sahipleri Kiralarını Güncellemek İstiyor

Gayrimenkul danışmanı Mehmet Çelik, ev sahiplerinin artık kira artışlarında sadece TÜFE oranını esas almanın yetersiz olduğunu düşündüğünü belirtiyor. Çelik, “Geçmişte sadece boş dairelerin kiralanmasıyla ilgileniyorduk. Şimdi ise mevcut kiracıları olan daireler için mahkeme emsal dosyaları isteniyor ve bölge rayiçleriyle ilgili ayrıntılı analizler yapılıyor. Ev sahipleri artık yalnızca yeni kiracı bulmakla ilgilenmiyor, mevcut kiracılarıyla olan kira ilişkisini güncel piyasa koşullarına göre yeniden düzenlemek istiyor. 5 yılı geçen kira sözleşmelerinde mahkemenin rayiç bedel üzerinden yeni bir kira belirlemesi yasal bir süreç. Farkındalık arttıkça hem ev sahipleri hem de kiracılar daha bilinçli hareket etmeye başladı” diyor. Yüksek kira bedellerinin hem ev sahiplerini hem de kiracıları harekete geçirdiğini belirten Çelik, “Özellikle merkezî semtlerde oturanlar, daha uygun fiyatlı konut bulma arzusu ile şehir çeperlerine taşınıyor” şeklinde ifade ediyor.