TERÖRSÜZ TÜRKİYE HEDEFİ VE POLİTİKALAR
Habertürk TV Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy’un sorularını yanıtlayan AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, terörsüz Türkiye hedefine ilerlemenin yollarını değerlendirdi. Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın grup konuşmasında belirttiği gibi, terörsüz Türkiye’nin bir devlet politikası haline geldiğini ifade etti. Aynı zamanda, kendi gençliğinde yaşadığı bir anıyı da paylaşarak, terörle mücadelede geçmişten günümüze uzanan süreçleri değerlendirdi.
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE MÜCADELE YÖNTEMLERİ
Çelik, “Terörün Türkiye’nin gündeminden çıkarılması rahmetli Özal zamanında da konuşulmuştu” diyerek, bu mücadelenin uluslararası ve iç siyasette farklı boyutları bulunduğunu belirtti. İktidara geldiklerinde, terörden vazgeçme ve ikna etme yöntemleriyle de girişimlerde bulunduklarını aktardı. O dönemde siyaset yapmış büyüklerin tespitlerinde, devletin yumuşak güç unsurlarının aktif olarak kullanılmasının da hep gündemde olduğunu ifade etti. Bazen iç ve dış siyasetin uyumsuzluğu nedeniyle zorluklar yaşandığını, demokrasiyi yok etmeye çalışan unsurlar ile terör örgütünün eylemleri arasındaki bağlantılara dikkat çekti.
DEVLETİN GÜCÜ VE SİYASİ KONSENSÜS
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Kimse devlet içinde devlet değildir” ifadesinin, iktidarları boyunca karşılaştıkları tehditler karşısında bir duruş sergilediğini belirtti. Çelik, sivil politikanın bugünkü durumunun daha güçlü bir yapıda olduğunu, vesayetçi yaklaşımların ortadan kalktığını ve demokratik siyasetin konsolide hale geldiğini dile getirdi. Bu çerçevede, Türkiye’nin geçmişte yaşadığı zorlukların da devletin bağışıklık sistemini güçlendirdiğini ifade etti.
TÜRKİYE’YE YAPILAN TEHDİTLER VE SİLAH ÇEKME EĞİLİMLERİ
Çelik, Türkiye’ye silah çekilmesi durumunda, gereğinin yapılacağını belirtti. Geçmiş dönemlerde silah bırakarak gidenlerin aksine, bugün devletin uygulamalarının çok daha net olduğunu ifade etti. Silah bırakma veya teslim etme konularına dikkat çekerken, terör örgütünün kendini feshetmesini ve silahları devretmesini şart koştu. Türk ve Kürt halkları arasında etnik bir kavganın olmadığını, Türkiye’nin yapısında sosyolojik kaynaşmanın bulunduğunu aktardı.
GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE YÜZYILI HEDEFİ
Çelik, Türkiye’nin geleceği için atılacak adımların, geçmiş tartışmalar üzerinden değil, geleceği düşünerek şekillendirilmesi gerektiğini vurguladı. Türkiye’nin farklı etnik kökenlere sahip bireylerin bir arada yaşadığı bir toplum yapısı olduğuna dikkat çekerek, Türkiye Yüzyılı hedefinin bu anlayışla gerçekleştirileceğini belirtti. Özellikle Lozan antlaşmasının Türkiye’nin tapusu olarak değerlendirildiğini ve bu bağlamda uluslararası ilişkilerde güçlü bir duruş sergilemek gerektiğini ifade etti.
then "Add to Home Screen"