E-SİGARA KULLANIMINDA ALARM VERİCİ ARTIŞ
Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) yayımladığı güncel rapor, elektronik sigara kullanımının özellikle çocuklar ve gençler arasında kaygı verici bir hızla yayıldığını gözler önüne seriyor. Raporda, DSÖ’nün faaliyet gösterdiği tüm bölgelerde 13-15 yaş grubundaki çocukların, yetişkinlerden daha fazla e-sigara tükettiği belirtiliyor. Türkiye’de ise durum daha da endişe verici bir hale gelmiş: Yasak olmasına rağmen, e-sigaraların cep telefonu haritalar uygulamaları üzerinden çocuklara satılması dikkat çekiyor. Uzmanlar, sosyal medya fenomenlerinin gençleri bu zararlı alışkanlığa yönlendirdiğini ifade ediyor.
E-SIGARA KULLANIMININ HIZLA YAYILMASI
DSÖ’nün raporuna göre, elektronik sigaraların serbest bırakıldığı ülkelerde 13-15 yaş aralığındaki çocukların kullanımı giderek artıyor. Uzmanlar, bu ürünlerin renkli tasarımları, aromalı likitleri ve sosyal medyada yoğun şekilde yer alan reklamlarının gençleri çektiğini vurguluyor. E-sigaraların, akciğer hastalıklarından kansere kadar ciddi sağlık riskleri barındırdığı da raporda dikkat çekici bir diğer nokta olarak öne çıkıyor.
Türk Toraks Derneği’nin 28. Yıllık Kongresi’nde yapılan bir araştırmayla, Türkiye’de e-sigara endüstrisinin çocukları hedef alan sinsi stratejileri gün yüzüne çıkarıldı. Türk Toraks Derneği Tütün Kontrolü Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Elif Dağlı, e-sigaraların yasal olarak satılmamasına rağmen çeşitli yollarla pazarlandığını aktardı. En dikkat çekici bulgu ise, yaygın haritalar uygulamasını satış platformu olarak kullanmaları oldu. Araştırmaya göre, 121 işletme bu uygulama üzerinden e-sigara satışı yaparken, 55’i 24 saat hizmet veriyor ve 36’sı ürünleri arabaya teslim ediyor.
SAĞLIK RİSKLERİ VE YASAL DUZENLEMELER
Prof. Dr. Dağlı, “E-sigaralar, çocuklarda zatürreye yol açabiliyor, hücre DNA’sına zarar veriyor ve kanser yapıcı maddeler içeriyor. Bu ürünlerin müşterileri ise büyük oranda çocuklar” diyerek durumu ciddiyetle değerlendirdi. Araştırma, Türkiye’de e-sigara satış sitelerinin 2017’deki 76’dan 217’ye yükseldiğini ve 21 bin satış noktasında özellikle yüksek nikotinli “puff bar” ürünlerinin satıldığını ortaya koydu. Prof. Dr. Dağlı, satış noktalarındaki ürünlerin çocukların göz hizasında sergilendiğini ve bunun yasalara aykırı olduğunu vurguladı. Yine bu durum, yasal düzenlemelere rağmen denetim eksikliğine işaret ediyor.
İNFLUENCER ETKİSİ VE SOSYAL MEDYA
Türk Toraks Derneği Çocuk Göğüs Hastalıkları Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Saniye Girit, sosyal medyanın e-sigara kullanımını teşvik ettiğini belirtti. 500 çocukla yapılan bir araştırmada, çocukların %67’sinin evinde en az bir aile bireyinin sigara kullandığı, %20’sinin ise bir dönem paket sigara tükettiği tespit edildi. E-sigara kullanımının yaygınlaşmasının temel nedenleri arasında aromaların cazibesi, sosyal çevre ve sosyal medya üzerindeki influencer’ların etkisi yer alıyor. Prof. Dr. Girit, “Çocukların %80’i e-sigaranın zararları hakkında bilgi sahibi değil. Sosyal medyada e-sigaranın daha az zararlı olduğu ya da sigarayı bırakmaya yardımcı olduğu gibi yanlış bilgiler dolaşıyor. Influencer’lar, bu ürünlerin reklamını yaparak çocukları yanıltıyor” dedi. Araştırma sonuçları, gençlerin sosyal medya üzerinden gördükleri reklamlarla e-sigara kullanımına yönlendirildiğini ve kullanım yaşının giderek düştüğünü gösteriyor.
DENETİM TALEBİ VE SORUMLULUK ÇAĞRISI
Uzmanlar, e-sigara satışına yönelik denetimlerin artırılmasını ve sosyal medyadaki reklamların engellenmesini talep ediyor. Türkiye’de yasal olmayan bu ürünlerin, özellikle çocuklara yönelik pazarlama taktikleriyle satışının sürdürülmesi hem sağlık hem de hukuk açısından ciddi bir tehdit oluşturuyor. DSÖ ve Türk Toraks Derneği, hükümetleri ve teknoloji şirketlerini bu konuda daha fazla sorumluluk almaya çağırıyor.
then "Add to Home Screen"