ADLİ TIP RAPORLARI HAZIRLANDI

Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nin isteği üzerine Adli Tıp Kurumu, 10 maktul bebek için ölüm nedenleri, tanı, teşhisler ile uygulanan işlemlerin doğruluğu, tıbbi hatalar ve sanıkların bu ölümlerdeki kusurları hakkında ayrı ayrı raporlar düzenledi. “Tokluoğlu”, “Alkari”, “Helvacı”, “Kadan”, “Karaduman”, “Karakoç”, “Kaya”, “Opara”, “Serdarova” ve “Süleymanoğlu” gibi soyadlarına sahip bebekler için detaylı raporlar mahkemeye iletildi.

OKSİJEN YÖNETİMİ YETERSİZ KALDI

Bebeğin Süleymanoğlu hakkında düzenlenen raporda, ekstremite ve kalp anomalileri ile doğduğunun belirtildiği, ölümünün konjenital kalp hastalığı ve onun getirdiği komplikasyonlar sonucu gerçekleştiğinin kabul edilmesi gerektiği açıklandı. Bebeğin oksijen saturasyonu değerlerinin yüzde 85 civarlarında tutulması gerekirken sürekli olarak yüzde 93-95 arasında seyrettiği, dolayısıyla oksijen yönetiminin uygun yapılmadığı tespit edildi.

BESLENME İHTİYACINDA KIYASLAMALAR VAR

Raporda, bebeğin yatışının dördüncü gününde besin ihtiyacını karşılayacak şekilde damar yoluyla verilmesi gereken karışıma başlanması gerektiği, ancak bunun uygulanmadığı belirtildi. EKO raporuna göre, konjenital kalp cerrahisi yapılabilecek bir merkeze sevk edilmesi gereken bebeğin bu işlem yapılmadan yeniden kardiyoloji konsültasyonu istenildiğine dair tıbbi belge bulunmadığı vurgulandı. Bebeğin 2 Temmuz 2023’ten itibaren “hayatla bağdaşmayacak şekilde kilo alımı” olduğu ifade edildi.

DİYALİZDE GEÇ KALINDI

Raporda, idrar çıkışında azalma ve böbrek yetmezliği görülen bebeğe potasyum içeren sıvılar verilerek tedavi edilmeye çalışıldığı, ciddi böbrek yetmezliği bulgularında en az günde iki kez böbrek fonksiyon testlerinin kontrol edilmesi gerektiği yazıldı. Ancak bebeğe sadece 2 ve 6 Temmuz’da laboratuvar tetkikleri uygulandığı, dolayısıyla diyalize geç kalındığı tespit edildi. Yatışının 21’inci gününde kilosunun iki katına çıktığı, bu durumun böbrek yetmezliği ile ilişkili sıvı yönetiminin kötü olmasından kaynaklandığı belirtildi. Tıbben uygun olmayan uygulamalar sonucunda bebeğin ölümü ile illiyet bağının bulunduğu kaydedildi.

TIBBEN SORUMLU KİŞİLER BELİRLENDİ

Raporda, uygun bakım ve tedavi verilmemesi nedeniyle bebeğin birinci bakımından sorumlu olan Dr. Dursun Eryılmaz ile yenidoğan yoğun bakım sorumluluğunu üstlenen Dr. İlker Gönen’in “tıbben sorumlu” olduğu vurgulandı. Ayrıca, Uzm. Dr. Fırat Sarı’nın, yoğun bakım şartlarını taşımasına rağmen bu düzeyde olmadan bebeklerin yatışını sağlamaktan dolayı sorumluluğu altında olduğu belirtildi. Özel Bağcılar Medilife Hastanesi’nin yönetimine ait organizasyon hatalarına dair bilgiler paylaşıldı.

BEBEKLERİN SAĞLIĞI İHMALE UĞRADI

Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada, bebek acil hastalarının belirli özel hastanelere sevk edilip ölümlerine neden olan bir dizi suçlamayla karşı karşıya kalan doktorlar ve sağlık çalışanları tespit edildi. İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, gerçekleştirdiği operasyonda 5 doktora ek olarak 3 hemşire ve 5 sağlık çalışanının da aralarında bulunduğu 14 şüpheliyi yakaladı. Dosyadaki şüpheli sayısı daha sonra 57’ye ulaştı.

DAVANIN DETAYLARI VE CEZA İSTEMLERİ

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, hazırladığı 1399 sayfalık iddianamede, Fırat Sarı’nın elebaşı olduğu suç örgütünün, bebeklerin sağlık durumlarını olduğundan daha kötü göstererek Sosyal Güvenlik Kurumundan yüksek ücretler tahsil etmek amacı güttüğünü açıkladı. İddianamede sanıkların, bebeklerin sağlık durumunu düzelten hastanelere sevk etmemek suretiyle uygun sağlık hizmetinden mahrum bırakıldığını ve bunun maddi kazanç elde etme amacı güttüğünü vurguladı. Sanıklar için, “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “nitelikli dolandırıcılık” ve “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” suçlarından toplamda 177 yıl altışar aydan 582 yıl dokuzar aya kadar hapis cezası talep ediliyor.