İzzet Keribar’ın sergisi Artgalerim’de

İZZET KERİBAR’IN RETROSPEKTİF SERGİSİ AÇILDI

Türk fotoğrafçılığının önde gelen isimlerinden İzzet Keribar’ın “Analogdan Dijitale” retrospektif sergisi, 42 Maslak’taki Artgalerim’de ziyarete açıldı. Sergide, sanatçının 1952 yılından bu yana çektiği İstanbul fotoğraflarından oluşan bir seçki bulunuyor. Bu fotoğraflar, İstanbul’un farklı yönlerini ortaya koyarak kentin görsel değişimini gözler önüne seriyor. Ayrıca, sergi, hem analog hem de dijital makinelerle çekilen eserler sayesinde ziyaretçilere, teknolojik değişimin fotoğraf sanatındaki yansımalarını görme imkanı sunuyor.

İSTANBUL’A DUYDUĞU ŞANS

AA muhabirine açıklamalarda bulunan İzzet Keribar, İstanbul’da yaşamanın kendisi için “şanslı” olduğunu vurguladı. Sanatçı, “İstanbul gibi muhteşem bir yerde doğdum. Bu benim için çok kıymetliydi. Bunun yanı sıra ailemden çok önemli destekler gördüm. Çocukken benden 8-9 yaş büyük bir abim ve her şeyi benden 100 kere daha iyi bilen bir babam vardı. Bana fotoğraf çekmeyi o aşıladı. Onların benim için fotoğrafa başlamamdaki rolleri çok büyüktü ve bu benim için çok kıymetli.” şeklinde konuştu.

FOTOĞRAF ÇEKMEK BİR HAYAT TARZI

Fotoğraf sanatına 1952 yılında başladığını ifade eden Keribar, “16 yaşındayken haftalık harçlıklarımı biriktirerek bir makine aldım. Ama beni gözüm Leica’daydı ve 1953’de babam bana onu, mezuniyetimde hediye etmişti. Buradaki sergide gördüğünüz fotoğrafların büyük bir çoğunluğunu 1953 model o Leica’yla çektim.” dedi. Ardından Kore’de askerlik yaptığını ve fotoğrafa bir süre ara verdiğini belirten Keribar, 1980 yılından sonra hızlı bir geri dönüş yaptığını ve hala çalışmaya devam ettiğini söyledi. Sanatçı, “Şu anda benden sergilenmek için istenen fotoğraflar, artık çekilmesi çok zor olanlar. Bugün arasanız da bu fotoğraflardaki açıları bulamazsınız. Çünkü İstanbul, o eski İstanbul değil.” diyerek önemli bir arşive sahip olduğunun altını çizdi.

FOTOĞRAF SEVGİSİ VE ÖĞRENCİLER

Fotoğrafa olan sevgi ve tutkusunu dile getiren Keribar, “Fotoğraf, hayatımı zenginleştiren ve renklendiren en önemli unsur. Fotoğraf çekmek benim için bir hayat tarzı ve ben onu sadece maddi bir amaçla yapmıyorum.” diyerek Türkiye’ye fotoğrafı sevdiren kişilerden biri olduğunu, dersler alan birçok öğrencisinin bulunduğunu ifade etti. Ziyaretçilerin, hem kendi fotoğraf sevgisine hem de İstanbul’un değişimine tanıklık edeceklerini belirtti.

SANAT GALERİSİ VE SERGİ İÇERİĞİ

Küratör Ercüment Çilingiroğlu, sergide İzzet Keribar’ın daha az bilinen fotoğraflarına da yer vermeye çalıştıklarını belirterek, “Buradaki eserlerin büyük bir bölümü İstanbul’la ilgili. Sanatçının 1952’den günümüze kadar olan eserlerini içeren bir seçki var. Ayrıca, dünya müzelerinde çektiği ve farklı fotoğraflardan kolaj yaptığı diasec eserler de bulunuyor.” ifadelerini kullandı. Çilingiroğlu, Keribar’ın mekanla, özellikle de İstanbul’la kurduğu özel ilişkiye dikkat çekerek, “İzzet Keribar, gittiği hiçbir yerde kamerasını elinden bırakmaz. O fotoğrafı çok seviyor ve eserlerinde insanla doğa ve mekanı bir arada ele alıyor.” dedi.

KERİBAR’IN EŞSİZ FOTOĞRAFLARI

Usta sanatçının kendi jenerasyonu içinde önemli bir yere sahip olduğuna değinen Çilingiroğlu, “İzzet Keribar da bu ekolün içinde yer alıyor. Öte yandan onu ayrı kılan, çok fazla yeri ziyaret etmesi ve birçok mekanı tekrar tekrar fotoğraflamasıdır.” şeklinde konuştu. Sergi, 29 Ağustos’a kadar ziyaretçileri bekliyor.