SEÇİM SONUÇLARI VE SANSEITO’NUN YÜKSELİŞİ
Japonya’nın 248 sandalyede bulunan üst meclisinde, Sanseito Partisi sadece bir temsilciyle yer alıyordu. Ancak 20 Temmuz Pazar günü gerçekleşen seçimlerde, bu parti sandalye sayısını 14’e çıkararak önemli bir başarı elde etti. Sanseito Partisi, 2020 Covid-19 pandemisi sırasında ortaya çıkmış ve aşılarla ilgili komplo teorilerini yayan YouTube içerikleriyle dikkat çekmişti. Daha sonra milliyetçi bir platform oluşturarak “önce Japonlar” sloganını benimseyip, “yabancıların sessiz işgali”ne karşı uyarılarda bulundu. Bu partinin yükselişi, ülkede artan göçmenlik ve aşırı turizme karşı olan tepkilerin sonucunu yansıtıyor. Hükümet de, seçim öncesinde bu konular üzerinde durmak üzere bir komite kurdu.
KOALİSYONUN DURUMU
Japonya, Liberal Demokrat Parti (LDP) ve küçük ortağı Komeito’dan oluşan koalisyon ile birlikte yüksek enflasyon ve Amerikan gümrük tarifeleri tehdidi altında sandık başına gitti. Pazar günü yapılan seçimde sandıkların kapanmasının ardından Başbakan Shigeru Ishiba, istifa etmeyi düşünmediğini ifade etti. Koalisyon, geçen yıl alt meclisteki çoğunluğu kaybetmişti ve üst mecliste de bu durumda benzer kayıpların yaşanması ihtimalleri dile getiriliyor. 248 sandalyeli üst meclisin kontrolü için 50 sandalyeye ihtiyaç duyuluyordu fakat koalisyon yalnızca 47 sandalye kazanabildi. Ana muhalefette yer alan Anayasal Demokrat Parti, 22 sandalye ile ikinci sırada yer aldı.
GÖÇMEN POLİTİKALARI VE TOPLUMSAL TEPKİLER
Son seçimlerde, göçle ilgili politikalar birçok partinin kampanya stratejisi haline geldi. Başbakan Ishiba, bu çerçevede göçmenlik, arazi edinimi ve sosyal sigorta konularında bazı yasadışı eylemlerle mücadele etmeyi hedefleyen bir ekip oluşturdu. Japonya, yavaş bir göçmenlik politikasıyla tanınmasına rağmen, son yıllarda hem turist hem de ülke içindeki yabancı sayısında önemli artışlar yaşandı. 2024 sonunda bu rakam 3,8 milyonla rekor seviyeye ulaşabilir. Ülkenin toplam nüfusunun %3’ünü oluşturmasına rağmen, bu durum toplumda bazı rahatsızlıklar ortaya çıkmasına yol açıyor.
SAĞCI PARTİLERİN YENİ DÖNEMİ
Kanda Uluslararası Çalışmalar Üniversitesi’nde Japon Çalışmaları alanında öğretim görevlisi olan Jeffrey Hall, sağcı partilere olan desteğin koalisyondaki Liberal Demokrat Parti’nin tabanını erittiğini ifade ediyor. Sanseito’nun “komplo teorilerine” yönelmesi ve yabancı karşıtı söylemlerinin, daha önce konuşulmamış meseleleri gündeme getirmesi dikkat çekiyor. Hall, “Başbakan Ishiba’nın, eski başbakan Şinzo Abe’nin destekçileri tarafından yeterince muhafazakar bulunmadığı” yorumunu yapıyor. Liberal Demokrat Parti, 1955’ten bu yana Japonya’yı neredeyse kesintisiz yöneten bir parti olarak öne çıkıyor.
GÜVEN KAYBI VE GELECEK ÖNGÖRÜLERİ
Seçim sonuçları, Japonya’nın ekonomik zorluklarla, hayat pahalılığı ve ABD ile ticaret müzakereleri gibi konularla mücadele ederken, Başbakan Ishiba’nın seçmenlerde güven duygusu yaratmakta zorlandığını gösteriyor. Enflasyon ve siyasi skandallar, partiye olan memnuniyetsizliği artıran faktörler arasında anılıyor. Son üç Liberal Demokrat Parti başbakanı, üst mecliste çoğunluğu kaybettiği için iki ay içinde istifa etmişti. Yeni seçim sonuçlarının, parti içindeki liderlik yarışını tetiklemesi ve bu durumun ABD-Japonya ticaret müzakerelerinde siyasi belirsizliklere yol açması öngörülüyor.