KARARIN AÇIKLANMASI SONUCU YANKILAR
Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Kobani davasında, hükmün açıklanmasının ardından 13 ay içerisinde gerekçeli karar tamamlandı. 32 bin 630 sayfa tutarındaki bu karar, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden kamuoyuyla paylaşıldı. Gerekçeli kararın açıklanması, hem siyasi hem de hukuki alanda geniş yankılar uyandırdı. Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, daha önce yaptığı açıklamada, “Siyasi görünümlü yargı tacizlerine kesinlikle son verilmeli” diyerek davayla ilgili eleştirilerini belirtmişti. Hukukçular, gerekçeli kararın toplumsal barış ve çözüm süreci açısından taşımış olduğu önemli unsurlara dikkat çekiyor. Siyasi partiler de bu süreci titizlikle takip ediyor. Kararın içeriği, hem iktidar hem muhalefet tarafından titiz bir şekilde inceleniyor. Kamuoyunun bu davaya olan tepkisi, demokratik işleyiş açısından kritik bir sınav olarak değerlendirilmekte.
KOBANİ DAVASI VE OLAYLAR
Kobani davası, Suriye’deki iç savaşın etkilerinin hissettirdiği 2014 yılında, DEAŞ’ın Kobani’ye yönelik saldırıları esnasında başladı. HDP Genel Merkezi, 6 Ekim 2014 tarihinde sosyal medya üzerinden halkı protestoya çağırdı ve bu çağrı neticesinde Türkiye genelinde, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde sokak eylemleri gerçekleşti. 8 Ekim’de olayların tırmanmasıyla birlikte güvenlik güçleriyle göstericiler arasında çatışmalar yaşandı. O dönemki HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 9 Ekim’de yaptığı açıklamada, protestoları destekledi, ancak şiddet olaylarını kınayarak çatışmaların sona ermesini talep etti. Aynı gün olayların sonlandığı bilgisi ulaştı. 6-8 Ekim tarihleri arasında meydana gelen olaylarda, resmi verilere göre 37 kişi hayatını kaybetti, 761 kişi de yaralandı.
SÜREÇ VE SONUÇLAR
Olayların hemen ardından, 2014 yılında başlatılan soruşturma çerçevesinde HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve diğer 10 milletvekili hakkında fezlekeler hazırlandı. 20 Mayıs 2016’da Meclis’te yapılan oylama ile dokunulmazlıklar kaldırılınca, 4 Kasım 2016’da Demirtaş, Yüksekdağ ve 7 HDP’li milletvekili gözaltına alındı ve tutuklandı. 2 Ekim 2020’de ise 17 HDP’li siyasetçinin tutuklu olduğu bilgisi geldi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 30 Aralık 2020’de hazırlanan 3 bin 530 sayfalık iddianamede, 2 bin 676 kişinin mağdur ya da müşteki olarak yer aldığı belirtildi. İddianame, 7 Ocak 2021’te mahkemece kabul edildi ve sanıklar hakkında toplamda 29 ayrı suçlamadan, “devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak” gibi ağır suçlamalarla 38’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi.
SANIKLARA VERİLEN CEZALAR
16 Mayıs 2024’te sonuçlanan davada, 18’i tutuklu toplamda 108 sanık hakkında karar alındı. Selahattin Demirtaş 42 yıl, Figen Yüksekdağ ise 30 yıl 3 ay hapis cezasına mahkum edildi. Gültan Kışanak, Sebahat Tuncel ve Ayla Akat Ata, tutukluluk süreleri dikkate alınarak tahliye edildi. Sırrı Süreyya Önder ve Ahmet Türk ise beraat etti. Genel olarak toplamda 12 sanık beraat etti, 5 sanık da tahliye edildi.
CEZA DAĞILIMI
Verilen cezaların detayları ise şöyle belirlendi: Selahattin Demirtaş’ın cezası 42 yıl, Figen Yüksekdağ’ın cezası 32 yıl 9 ay, Gültan Kışanak, Sebahat Tuncel ve Emine Ayna’nın cezası 12 yıl, Ahmet Türk 10 yıl, Ali Ürküt 13 yıl 4 ay, Alp Altınörs 18 yıl, Ayla Akat Ata ve Aynur Aşan 9 yıl 9 ay, Mesut Bağcık, Nezir Çakar, Ayşe Yağcı ve Meryem Adıbelli 9’ar yıl, Bülent Parmaksız 23 yıl, Günay Kubilay ve İsmail Şengül 20 yıl 6 ay, Nazmi Gür, Pervin Oduncu, Zeki Çelik ve Zeynep Karaman 22 yıl 6 ay, Cihan Erdal ve Dilek Yağlı 16’şar yıl ceza aldı.