YENİ OYUN “YAN ROL” İLE ÇIKAN KADIN HİKAYESİ
Deniz Madanoğlu’nun yazıp, Şenol Önder’in yönettiği tek kişilik komedi oyunu “Yan Rol”, Kadıköy Boa Sahne’de seyirciyle buluştu. Oyun, 7. Üstün Akmen Tiyatro Ödülleri’nde “Yılın Kadın Komedi Oyuncusu”, 2023 Direklerarası Tiyatro Ödülleri’nde “Tek Kişilik Prodüksiyon” ve 25. Sadri Alışık Tiyatro ve Sinema Oyuncu Ödülleri’nde “Komedi, Kara Komedi, Müzikli Oyun” kategorisinde “Yılın En İyi Kadın Oyuncusu” ödüllerini kazanarak özellikle dikkat çekti. Oyun, mesleğinde ve hayatında “yan rol” kalmış Canan’ın hikayesini mizahi bir perspektifle anlatıyor.
OYUNDAKİ KAHRAMANIN HİKAYESİ
Merve Polat, AA muhabirine yaptığı açıklamada “Oyun, hayatında sürekli yan rolde kalmaya mecbur olan bir kadın oyuncunun hikayesini aktarıyor” diyerek, ana karakterin sahnede ve sosyal ilişkilerinde yan rolde bulunduğunu vurguladı. Polat, “Onun hayatta kendini konumlandırdığı yer, ana karakteri destekleyen ama asla görünmeyen ışık olmuş. Oyunda, bu karakterin arkada kalmaktan vazgeçip, ‘Hayır ben de kendi enerjimin, hareketlerimin, oluşumumun, varlığımın farkına varacağım ve kendi başrolümü oynayacağım’ deyiş hikayesine tanıklık ediyoruz” şeklinde konuştu.
KADIN OYUNCUNUN BAŞARISI VE KIRMIZI ÇİZGİLERİ
Polat, oyunun “bir kadın oyuncunun kendi ayakları üzerinde durma” serüvenini sunduğunu belirtti. “Karakterimiz büyük bir kırılma yaşıyor. Kendisine dayatılan yan rollerde kalmak istemiyor ama hep bu tür rollere itilmiş. O yüzden yan rolde kalmak bunun için zor. Onun aslında hak ettiği, kendini var edebilecek kadar iyi bir başrol” ifadelerini kullandı. Karakterin, hayatın içinde ve herkesin tanıdığı bir figür olduğunu aktaran Polat, “Bu figür, hayatımızın tam ortasında yer alıyor. Herkesin tanıdığı bu karakter bana da çok uzak değil. Günün birinde bu karakter değişirken çevresindeki herkes ‘O çok değişti’ demeye başlıyor. Aslında değişen kendisi değil, kendisine biçilen rolü değiştiriyor. Yan roller, hayatımızda biçilen bir durumu anlatıyor” dedi.
YÜZLEŞME HİKAYESİ VE DEĞİŞİM
Yönetmen Şenol Önder, oyunun farklı bir versiyonunun daha önce sahnelendiğini söyleyerek “Hikayemiz, yakınlarından darbe alan bir kadının değişim sürecini ele alıyor. Kahramanımız, kendi kararlarını vermeyi öğreniyor. Önceden bu sürecin anlarını görüyorduk, şimdi ise nedenlerin arkasındaki durumu izleyiciye aktarmaya çalışıyoruz” dedi. Önder, oyunun bir baba-kız hikayesi olarak başladığını belirtti.
Şenol Önder, “Hayatta ayakta durmanın zorluğu” teması üzerine inşa edilen oyunun, izleyiciye sunduğu hikayeyi şu şekilde anlattı: “Dış etmenler hayatımızı zorlaştırıyor. Önemli olan, doğru yolda olup olmadığımızdır. Herkes başrol ister ama bu her zaman gerçekçi değildir. Kıymetli olan, sana dayatılan rollere değil, gerçekten sahip çıktığın rolleri benimsemendir.”
Oyun, girişimleriyle, bireyin hayatında sahip olduğu rollerin anlamını sorgulamasına, kendi “başrolünü” oynama yolculuğuna dair derin bir hikaye sunuyor. Oyunun dramaturjisini Arzu Önder, dekor tasarımını Cihan Aşar, ışık tasarımını Onur Duru ve müzikleri Mustafa Kemal Öztürk hazırladı.